Sokakta öldürüyor.

Plajda çocuklar varken, yüzerken öldürüyor.

Evlerde öldürüyor.

Camide öldürüyor.

Pastanede, kahvede, devlet dairesinde her yerde öldürüyor.

Son olarak hastanede de öldürdü!

Ve bunları 50 yıldır her fırsat bulduğu anda yapıyor. Bir kez dahi geri atmadan hem de. Her seferinde etki alanını daha da genişleterek!

1930’lu yıllarda Almanya’da binlerce Yahudi’yi akıl almaz şekilde öldürmesinin intikamını alır gibiler. Zamanında ne yaşadılarsa beterini şimdi Gazze halkına, Filistin halkına reva görüyorlar.

Ve dünyanın hâkimi zannediyorlar kendilerini. Dünya onlarsız dönmeyecek diye düşünüyorlar. Bu bakış açısının İsrail’in tamamında olduğunu düşünüyorum nedense!

Denizli’den tanıdığım gazeteci Ata Gündüz Kurşun’a canlı yayında yaptıklarını başka şekilde anlatılamaz yoksa. Sürekli bağırıp, tehdit edip, neredeyse silahla vuracaklar. Tam bir cinnet hali. Sözden de anlamıyorlar, halden de. Tek bildikleri silah ve ölüm kusmak.

Bunu bir örgüt yapmıyor. Bunu yapan ‘sözde’ bir devlet. Sözde diyorum çünkü, devlet sokakta, plajda ve son olarak hastanede öldürmez. Onlarca doktorun, çocuğun olduğu yere içeride Hamaslı olsa dahi saldırmaz.

Ama kime neyi anlatıyoruz ki. Irak’ta milyonları da bu zihniyet öldürmedi mi! Cezaevlerinde yaşananları ne çabuk unuttuk!

Son yüzyılın en büyük liderlerinden Aliya İzzetbegoviç ne de doğru söylüyordu: ‘’Bunu hiç unutma evlat. Batı hiçbir zaman medenî olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.’’

Hiç umudum yok ama İsrail’in artık durdurulması için Dünya’nın harekete geçmesini diliyorum!