Biz bir şeyi delicesini severiz ama neyi!

Bizim yüreğimizim tam ortasında bir Cumhuriyet sevgisi var. İçeriğini çok dolduramayız çoğu kez. Ne anlama geldiğiyle ilgili 2 cümle kurmaktan aciz kalırız ama severiz. Sevdiğimiz Cumhuriyeti bize sevdirenler var bir de.

En başa Mustafa Kemal Atatürk’ü yazmazsak bu satırların hiçbir anlamı olmaz. Onun hayalleri, onun bağımsızlık sevdası, onun memleket sevdası bize yeni bir devlet kurdurdu. Bu devleti de Cumhuriyet temelinde oluşturmasıyla Türk milleti yeni asırda bambaşka bir dünya ile tanıştı. Varlığına minnettarız.

Cumhuriyet biraz Nasrettin Hoca’dır. Onun ince esprileri, onun halkın dilinden anlayan sohbetleri bizi biz yapanlardan.

Cumhuriyet Yunus Emre’dir. Onun manevi hayatımızı dolduran sözleri, şiirleridir bize yol gösteren.

Cumhuriyet Talat, Cemal, Enver Paşa’dır. Onların önce içlerinde yaşadığı sonra devlet yönetiminde başlattığı harekettir. İttihat Terakki’nin birçok uygulamasının Cumhuriyet’in temellerini attığını söyleyebiliriz.

Cumhuriyet Kazım Karabekir, Nene Hatun, Seyit Onbaşı, Müftü Ahmet Hulusi Efendi’dir.

Cumhuriyet Ömer Seyfettin’dir, Tarık Buğra’dır, Nihal Atsız’dır, Abdürrahim Karakoç’tur, Nihat Genç’tir.

Cumhuriyet bazen tek başına Aziz Sancar’dır.

Cumhuriyet Metin Oktay, Lefter, Süleyman Seba’dır.

Cumhuriyet Aşık Veysel, Aşık Seyrani, Ozan Arif’tir.

Cumhuriyet onu sevmeyenlerin dahi onun nimetlerinden faydalandığı bir şeydi. Yaşadığımız coğrafyada nefes alamayan herkes kendi ülkelerinden kaçıp Türkiye Cumhuriyeti’ne sığınır haldedir. Bu bizim Cumhuriyetimizin, milletimizin büyüklüğünün tek başına ispatıdır.

Cumhuriyet 100.yılında artık Türk milletinin kendisidir!