Deprem bölgesinin elbette çok kahramanı var. Orada bir taşı alıp kenarı koyana bile büyük saygı duyuyorum.

Ancak enkaz altında saatlerce durmak zorunda kalan insanlarla bir araya gelen ve onlara ulaşmak için her şeyini ortaya koyan insanlara hepimizin büyük bir teşekkür borcu var.

Yaptıkları iğneyle kuyu kazmak gibi. Kazdıkları kuyudan sağ çıkacak insana ulaşmak için neler neler yapıyorlar. Elbette bilgi birikim gerekiyor yaptıkları iş için. Ancak bir de sapasağlam bir psikoloji gerekiyor. Enkaz altında bekleyen insanlarla temas kurmak kadar zor bir iş belki de.

Enkaz altında açlık, susuzluk yaşayan, vücudunda kırıklar olan, kaybettiği babası, çocuğu hemen yakınında bulunan bir kişiyle nasıl konuşulacağı, onu yeniden hayata dönmeye ikna etmek başlı başına bir ihtisas alanı belki de.

Denizli AFAD’tan Ümit Şıracı’nın paylaştıklarını izledim mesela. Temas kurduğu kişinin hem bilincinin açık olması hem de moralini yükseltmek için Hatay yemeklerini yapıp yapamayacağını soruyor. O kişiyi kurtarmak ve sonrası için o andan çabalamaya başlıyor.

Depremden sağ kurtardıklarıyla muhakkak mutlu oluyorlar ancak ondan daha fazlası insanın cenazesini çıkarıyor kurtarma ekipleri. Yine dışarıya çıkardıklarının daha sonra vefat haberini alıyorlar. Bundan sonraki hayatları için zor olacak bir dönem başlıyor. Depremzedeler kadar kurtarma ekiplerinin de desteğe ihtiyacı olacak gibi bundan sonraki süreçte.

Devletin kurtarma ekiplerinin yanı sıra çeşitli ideolojilerden, bölgelerden, fikirlerden gelen kurtarma ekiplerinin büyük katkısı olduğu bir gerçek. ANDA, İHH, Alperenler, AKUT ve daha fazlası bölgede insan üstü çabala gösterdi. Hepsini hem tebrik ediyor hem de Türk milletinin bir ferdi olarak gösterdikleri çabadan dolayı teşekkür ediyorum.

Yine yurtdışından gelenler de çok önemliydi. Yunanistan, Meksika, Fas, Cezayir ve daha onlarcası. Azerbaycan, Kazakistan’ı falan saymıyorum. Onlar zaten buralıydı! Büyük çaba gösteren ve bir insanımızı dahi olsa kurtarmak için tüm ülkelere saygılarımı gönderiyorum.

Allah bu acıyı kimseye yaşatmasın…

(21.02.2023)