Dünyamızın son yıllarda geçtiği en büyük sınavın adıdır, iklim krizi. Ülkeler, sivil toplum kuruluşları ve birçok firmanın da farkındalık yaratmaya çalıştığı bu sorun, otomotiv sektörü için bir devrime dönüştü. Bu doğrultuda da her gün yeni aksiyonlar alınmakta ve yeni projeler ortaya koyulmaktadır.

Şimdiye kadar ne diyordu markalar; Ben en konforluyum! Ben en sağlamım! Ben en hızlıyım! …

Artık öncelik değişti. Şimdi her markanın en iyi olmaya çalıştığı nokta “En Çevreci” olmak ve “Karbon Ayak İzi Sıfır” olmak.

Her ülkenin, her şirketin hatta her insanın bir karbon ayak izi vardır. Karbon ayak izi; Üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsüdür. Otomobil markaları artık bu noktadan hareketle, yenilenebilir enerji kullanımı desteklemektedir. Fabrikalarda yenilenebilir eneri kullanımı sağlanıyor, hatta tüm tedarikçilerine de yenilenebilir enerji kullanması zorunluluğunu getiriyorlar. %100 geri dönüşümlü materyaller tercih ediliyor. Bu yenidünya görüşünün getirdiği bir diğer sonuçta içten yanmalı motorlara yani fosil yakıtlara veda etmemizle neticeleniyor.

Evet, yüz yıldır hayatımızın merkezinde olan içten yanmalı motorlara veda ediyoruz. Değişim çok hızlı gerçekleşiyor. Peki, siz elektrifikasyona ve sürdürebilir bir yaşam tarzına hazır mısınız?

Otomotiv dünyası artık hızla hibrit ve elektrikli otomobillere dönüyor. Her marka, birçok modeliyle bu pazarda zorlu rekabete başladı. Hibrit ve elektrikli araçların satış adetleri, ülkemizde de hızlı bir şekilde yükseliyor.

Hibrit ve elektrikli otomobiller bize ne sunuyor?

Hibrit otomobiller, klasik içten yanmalı bir motorla, elektrik motorunun aynı anda sunulduğu bir teknoloji. Özellikle menzil kaygısı olan tüketicilerin tercihi bu yönde gerçekleşiyor. Şehir içi kullanımda elektrik motoru sayesinde düşük yakıt tüketimi hatta hiç fosil yakıt tüketmeden, tamamen elektrikli bir kullanım olanağı da sunuyor. Markaların sunduğu teknolojiye göre bazı araçlar kullanım sırasında bataryasını kendi şarj ediyor, bazıları ise buna ilave olarak kablolu bağlantı ile şarj olanağı sunuyor.

Tamamen elektrikli otomobiller ise aslında sektör için tam bir teknoloji devrimi. İnanılmaz bir sessizlik ve pürüzsüz bir sürüş vaat ediyor. Neredeyse sürtünmeli hiçbir parça bulunmadığından, güç aktarımında hiç kayıp yaşanmıyor. İçten yanmalı motorlarda üretilen gücün, tekerleklere aktarılırken yaklaşık %75 kayıp yaşadığını düşünürseniz, sıfır kayıp olduğunda sonucu hayal edin! Ultra lüks spor otomobillerde hatta yarış otomobillerinde bulabileceğiniz ortalama 400 hp güç ve yüksek tork sizleri bekliyor. Sürüş standartlarınızı altüst edecek, yeni bir seviyeye çekecek deneyime hazır olun.

Bakım maliyetleri neredeyse yok! Sahip olma maliyetleri her geçen gün düşüyor ve her açıdan teşvikler ile destekleniyor. Sıfır emisyon ve müthiş bir 0-100 km hızlanması sunuyor.

Bu otomobiller için sunulan ortalama menzil ise 400 km seviyelerinde. Burada ortaya çıkan en büyük tüketici kaygısı ise menzil ve şarj konusu. Kendinize sormanız gereken soru, yılda kaç kere bu menzilden uzun bir yolculuk yapıyorsunuz? Genel kullanım alışkanlıklarına bakıldığında, çoğu tüketicinin ihtiyaçlarını bu menzil karşılamakta. Evinizde, iş yerinizde, alışveriş merkezlerinde şarj ihtiyacınızı karşılayabilir, ihtiyaç durumunda birçok şarj istasyonundan hatta yetkili satıcıların sunduğu şarj istasyonu altyapısından faydalanabilirsiniz. Yeni çıkan uygulamalar sayesinde güzergâhınız üzerindeki tüm şarj noktalarını görebilir, en mantıklı alternatif yönlendirmelerden faydalanabilirsiniz. Tek yapmanız gereken uzun yolculuklara çıkmadan önce şarj noktaları konusunda bir planlama yapmak. Ya da nasıl akıllı telefonlarımızı akşam şarja takıp sabah dolu şarj ile güne başlama alışkanlığımız geliştiyse, aynısını otomobillerimiz için de hayata geçirmek zorundayız. Aynı telefonumuz gibi her bulduğumuz noktada edebildiğimiz kadar şarj etmeliyiz.

Uzun yıllardır sektörün içerisinde olan bir kişi olarak, beni bu kadar heyecanlandıran bir değişim olmadı. Elektrikli otomobil kullanan bir kişinin, tercihinin bundan sonrada elektrikli bir otomobil olacağını ve vazgeçmeyeceğini düşünüyorum.