EĞİTİMİN FEDA EDİLMESİ DOĞRU DEĞİL
Biz öğretim üyelerinin yaşadıklarımız, tecrübelerimiz ve bildiklerimiz üzerinden fikrimizi paylaşmak
bu topluma olan görevimizdir.
Sonunda söyleyeceğimi baştan söyleyim ki, herhangi bir kriz anında ilk feda edilenin eğitim olmasını
kabul edemiyorum. Üstelik pandemi nedeniyle uygulanmış, olmadığı görülmüş bir yöntemde, yani
uzaktan eğitimde ısrar edilmesini hiç anlamıyorum.
Okullar sadece öğrenilen yerler değildir. Akran eğitimin vardır, sosyalleşme vardır, öğretim üyelerinin
danışmanlığı vardır, rol model olmaları vardır. Zaten öğrencilerin iki yılı pandemide gitti. Bir dönem
de böyle giderse; okullar dört yıllık olduğuna göre, eğitimin yarısından fazlası yalap şalap sanal
yapılmış oluyor. Hele bazı okulların 2 yıllık olduğunu düşünürsek tamamı sanal yapılmış oluyor. Hasılı,
neresinden tutsan elinde kalır.
Bu ülke ilk defa deprem felaketi yaşıyor değil. 17 ağustos depremi, hem cumhuriyetin o güne kadar
karşılaştığı en büyük deprem, hem de Türkiye’nin üretim ve dağıtım bakımından kalbinde olmuştu.
Okulların kapatılması kimsenin aklına gelmemişti. Kocaeli üniversitesi barakalarda eğitim yapmıştı. Bu
tavrı ve sonucu küçümsemeyin, o günün üniversite okuyanları şimdi ASELSAN, Bayraktar gibi
teknoloji şirketlerinde çalışıyorlar; hastanelerde en üst seviyede sağlık hizmeti veriyorlar. Bugünün
eğitim eksikliğinin, bugüne yansıyan etkileri olmuyor diye aldanmayalım, acısı yıllar sonra çıkacaktır.
Gelelim KYK yurtlarına duyulan ihtiyaca. Sorunları çözüm önerilerimiz ile sunalım diyelim ve devam
Üşenmeden internetten araştırdım. iki kişilik oda ücreti 350-400 TL ye otel-pansiyon var. Yemek
desteği KYK yurtları için de sağlandığına göre, bu rakamlara yemeğe ilave olan ücret gibi bakabiliriz.
Bu fiyatlara oda verebilecek otel sahipleri kaymakamlıklara kapasitelerini bildirseler. Yeterli kapasite
oluşmaz ise ücret artırılır. Devlet bu bedeli karşılar.
Şu anda mevsim ölü sezon ama diyelim ki otellerde kalma süresi turizm sezonuna sarktı. Bu neyi
etkiler ki? Sadece iç turizm etkilenir. Bu kategorideki oteller yabancıya hitap etmiyor. Yani turizm ve
döviz gelirlerimiz bu durumdan etkilenmez. İki yıl pandemi nedeniyle sıkıntı yaşayan küçük
işletmecilere destek çıkılmış olur. Bu kurumlarda çalışan resepsiyonist, belboy, kat görevlisi, garson,
ahçı, vb binlerce kişi evine ekmek götürür. Neticede bir sorunu başkaca bir sorun oluşturmadan ve
hatta krizi avantaja çevirerek çözmüş oluruz.
Bu ortamda Üniversitelerin inşaat, mimarlık, hukuk, malzeme gibi bölümlerinde yapılacak derslerin
öğretici ve kalıcı etkisini bi düşünelim.
Okulların açılmaması öğrencilerin eğitim olgusuna bakışını da olumsuz yönde etkiler. Bizim eğitime
vermediğimiz önemin onlar tarafından verileceği gibi naif bir beklentinin içinde olamayız. Biz
büyükler ne kadar ciddi ve disiplinli isek öğrenciler de ancak o kadar olacaktır.
Hızlı karar alacağız derken bazı mağduriyetler de oluştu. Uygulama dersleri için karar kısmen
değiştirilince, yani bazı fakülteler için yeniden açılma kararı alınınca yurt odasını ve evini boşaltan
öğrenciler yeniden barınma yeri derdine düştüler. Bu öğrencilerin bir kısmı ülkenin öbür ucundan
geliyor, ve hatta bir kısmı da yabancı, çoktan ülkelerinin yolunu tuttular.
Bu vesile ile pandemi döneminde bir yazım ile önerdiğim hibrid sistemi tekrarlamak isterim. Sınıfların
uygun yerine kamera konularak ders canlı olarak internetten yayınlansın. İsteyen öğrenci sınıfta,
isteyen öğrenci internetten katılsın. Dersler kayda alınsın istenildiği zaman yine dinlenebilsin.
"Sürekli Esnek Eğitim Modeli” Önerimi Tekrarlıyorum - https://www.akademikakil.com/surekli-esnek-egitim-modeli-onerimi-tekrarliyorum/bulenttopuz/
(22.02.2023)