Ekmek-aş derdine ölümle-yaşam arasında çalışmaktır madencilik... Ülkemizin başı sağ olsun. Son maden iş kazası ülkemizi yine derinden sarstı. Çok üzüldük. Ülkemizin başı sağ olsun.

Belki son kazanın oluşturduğu duygusallıkla yazdığım yazı hoşunuza gitmeyebilir ama içimiz yanıyor. Yıllardır fakültede mühendis adaylarına ve iş güvenliği kurs merkezinde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi adaylarına iş güvenliği dersi veririm. Birazcık yol aldık mı derseniz? Maalesef almadık. Biraz bilinçlendik mi derseniz maalesef bilinçlenmedik. Bizim yaptığımız eğitimler denizyıldızı misali. Yapabildiklerimiz çok az. Ülkede iş güvenliği konusunda hala büyük sorun var. Nedenlerine gelince fakirlik, zor koşullar, gelir dağılımındaki eşitsizlik gibi bir sürü neden sayılabilir. Binlerce iş güvenliği uzmanı yetişti desek de ekonomik krizler, eğitimsizlik ve aşırı kar hırsı da yan yana gelince iş kazaları ve ölümler hız kesmeden sürüyor.

10 yıl önce 2012 yılında iş sağlığı ve güvenliği kanunu yayınlandı. Kanun yenilikler getirdi. Binlerce iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, işyeri hemşiresi ve çalışanlar arasından ilkyardımcı personel yetişmesi sağlandı. Ancak yeterli oldu mu derseniz sonuçlar ortada. 1990 yılından günümüze ölüm sayılarında belirgin bir azalma yok hatta bazı yıllar artma var. İstatistikler internette var. Merak ederseniz ayrıntılı inceleyebilirsiniz. Ülkemizde ortalama her yıl 1000-1600 arası kişi iş kazaları nedeniyle hayatını kaybediyor.

***

Sadece iş güvenliği profesyonelleri uzmanlar yetiştirmekle sorunun çözülemeyeceği artık anlaşılmalı. Sorun çok daha büyük boyutlu. İş güvenliği için önce çalışanın iyi bir eğitimden gelmesi şart. Şantiyelerde pek çok kişi yazı yazamıyor desem belki inanmazsınız ama durum bu.

İşçi ile birebir çalışan ustabaşı, teknisyen ve tekniker için halen ileri düzey iş güvenliği eğitimi yapılmıyor. Çalışanlara iş güvenliği eğitimi verme görevi işverene verilmiş. Ki bu iyi bir yöntem değil. Temel iş güvenliği eğitimi almadan kimse işim var dememeli. Bu. Konu özel bir politika ile ülke genelinde herkese eğitim verilecek şekilde yeniden ele alınmalı. Sonrasında işveren iş güvenliği eğitimlerini yine yapsın.

Lise üzerine 2 yıl meslek yüksekokul okumuş tüm teknikerlere C sınıfı iş güvenliği uzmanlığı yetkisi verilmeli. Mühendisler gibi tüm teknikerlerde ileri düzey eğitimden geçmelidir. B ve A sınıfı uzmanlık için ise mevcut şartlar devam etmelidir. İşçi ile birlikte çalışan teknikerlerin uzun süreli bir iş güvenliği eğitimi alması acilen sağlanmalıdır.

Bir diğer önerimde kamuda çalışan tüm teknik personel sınavsız ikinci üniversite kapsamında İş sağlığı ve güvenliği bölümü okuması için teşvik edilmeli, maaş artışı gibi teşvikler sağlanmalıdır. Özel ve kamu tüm işyerlerinde teknik dallarda özellikle İş Sağlığı ve Güvenliği bölümü teşvik edilmeli, pek çok iş için ön şart haline getirilmelidir.

***

Meslek eğitimini ortaokul seviyesine indirmez, mesleki ve teknik lise eğitimini burslarla teşvik etmez isek mesleki liselerde verilen ileri seviye iş güvenliği eğitiminden yoksun bir nesille karşı karşıya olacağız. İş güvenliği eğitiminin genç yaşlarda meslek lisesi okul ortamında verilmesi bilgi ve bilinç seviyemizi arttırmanın tek yolu gibi görünmektedir.

Teknik eğitim, işçi ve işveren eğitimi, iş güvenliği eğitimi alanında yapacak daha çok iş var. Yoksa iş kazaları böyle sürüp gidecek ve ölümler içimizi yakmaya devam edecek. İş kazaları konusunda bilgi ve bilinç seviyenizi arttırmak için tüm teknik personelin iş güvenliği uzmanlığı eğitimi almasını, ikinci üniversite kapsamında iş sağlığı ve güvenliği programına kayıt yaptırmanızı, firmalarınızda yeterli bilgiye sahip iş güvenliği uzmanları ile birlikte çalışmanızı öneriyorum. İş kazaları ve ölümler artık dursun. İçimiz daha fazla yanmasın. Başın sağ olsun Türkiyem.