Türkiye ekonomisinde sıkı para politikasının ardından ekonomi yönetimi kamuda tasarruf ve verimlilik paketi açıkladı. Açıklanan tedbirler hem enflasyonun düşürülmesi sürecine destek hem uygulanan sıkı para politikasının maliye politikasıyla desteklenmesi yönünde önemli bir başlangıç kabul edilebilir, fakat kararlı şekilde tüm kesimler tarafından tatbik edilmesi koşuluyla.

Tedbirlerin ayrıntısına ve bütçeye muhtemel yansımalarına geçmeden önce son açıklanan Nisan ayına bütçe verilerini değerlendirelim. Merkezi Yönetim Bütçesi Nisan ayında 177,8 milyar TL açık verdi. Ocak-Nisan dönemini kapsayan ilk 4 ayda 691,3 milyar TL açık gerçekleşti. Buna göre Nisan’da bütçe gelirleri yıllık % 122,3 artışla 595,8 milyar liraya yükseldi. Yılın ilk dört ayında bütçe gelirlerinde % 110,1, vergi gelirleri ise % 112,1 yükseliş görülmektedir. Bütçenin gider tarafını incelediğimizde ise Nisan ayında bütçe giderleri % 93,2 artışla 773,6 milyar lira olarak gerçekleşirken faiz giderlerinin yıllık % 230,5 artışla 114 milyar lirayı aştığı görülmekte. Nisan’da, faiz hariç giderler yıllık %80,2 artışla 659.6 milyar liraya yükseldi. Yılın ilk dört ayında bütçe giderleri % 102,3 artışla 2 trilyon 924,3 milyar lira olarak gerçekleşti. Verilere göre bütçe açığı yüksek seviyede seyrini sürdürüyor. Açıklanan tasarruf tedbirlerinin ilk etkisini görmeyi bekleyeceğimiz yer bütçe rakamları.

OVP’de 2024 yılı için öngörülen bütçe açığı 2,6 trilyon TL gibi oldukça yüksek seviyede bulunuyor. Özellikle depremle birlikte harcamalar bütçede büyük bir yük oluşturmakta. Para politikasının iç talep üzerindeki etkisi dikkate alındığında kamu tarafında tasarruf çoktan elzem hale gelmişti. Bu paralelde açıklanan “kamuda tasarruf ve verimlilik paketi” isabetli oldu. Öncelikle ifade edilmelidir ki "kamuda" ismiyle başlayan bu paket hem kamu hem özel tüm ülke sathında etki doğurması gereken sadece maddi değil aynı zamanda sosyal etkiler de beklediğimiz iyi niyetli etkili bir adımdır. Daha öncede bu tür çalışmalar olmuştu lakin ilk defa bir tasarruf paketinde "hem harcamaların hem tasarrufların izlenip etkilerinin analiz edileceği, sonuçlarına göre bazı harcama kalemlerinin bütçeden çıkarılacağı" hedefi oldukça dikkat çekici ve önemlidir. Pakette yer alan öncelikler fiyat istikrarı, mali disiplin, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşüm olarak hedeflenmiştir. Anlaşılmaktadır ki enflasyonla kararlı şekilde mücadele sürerken gelir gider dengesine mutlak surette tavizsiz dikkat edilerek bütçe açığı azaltılacak, dış satıma önem verilerek cari açık azaltılıp sürdürülebilir kılınacak, yeşil ve dijital dönüşüm hayata geçirilirken yeni sanayi politikasına yön verilecektir şeklinde sıralandığı görülmektedir. Tasarruf ve verimlilik paketi ile sık sık doğal afetlere maruz kalan ülkemizin ortaya çıkan ani ek finansman ihtiyacını karşılamak üzere ihtiyat fonu oluşması gerekliliği, ülkenin risk priminin düşürülmesi gerekliliği, borçlanmanın nesillerarası adil paylaştırılması gerekliliği de hedefler arasındadır. Öne çıkan mali disiplin konusu tüm kesimlerin kafa yorması gereken bir başlıktır. Ülkemiz tükettiğinden daha fazla üretmek zorundadır. Hem paketle hedeflenen hem hepimizin örnek alması gereken hususlar kamu ve özelde harcama kontrolü ile tasarruf, yapısal reformların hızlandırılması, kamuda taşıtlar binalar (sosyal tesisler ve lojmanlar özellikle) personel idari yapılanma yurtdışı görevler enerji ve atık yönetimi haberleşme seyahat hizmetiçi eğitimler gibi birçok başlıkta kısa vadede 3 yıllık periyotta tavizsiz adımlarla 100 Milyar TL tasarruf hedeflenmektedir. Hedeflere ulaşılmasını bizlerde yakından izleyeceğiz. Bunun yanı sıra gelir tarafında atılacak adımlar da gündeme gelmektedir. Pakette yer almamakla birlikte önceki dönemlerde vergi reformu ve yapısal dönüşümün sinyallerini almıştık. Vergi tarafında kayıt dışılığın azaltılması, etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin gözden geçirilmesi ekonomi yönetiminin hedefleri arasında. Gelir tarafının güçlendirilmesi sonraki dönemde gündeme gelebilecek konulardan olabilir.

TCMB tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre cari işlemler hesabı Martta 4,54 milyar dolar açıkla beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Yıllıklandırılmış cari açık ise 31,23 milyar dolara geriledi. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında 782 milyon dolarlık fazla oluştu. Net hata ve noksan kalemi Mart'ta 9,56 milyar dolar açık verdi. Ödemeler dengesinde önemli rol oynayan kalemler biri dış ticaret dengesidir. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 5,19 milyar dolar olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 2,2 milyar dolar seviyesine ulaştı. Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net çıkışların 224 milyon dolar olarak artışına devam ettiği görülmektedir. Mart ayında seçimlerin etkisi göz önünde bulundurulduğunda doğrudan yatırımlardaki çıkışların kabul edilebilir bir seviyede olduğu söylenebilir. Türkiye cari açık halen yüksek bir seyirde devam etmesine karşın dış konjonktürdeki etkilerle birlikte değerlendirildiğinde azalma yönündeki eğilimini sürdürmektedir. Önümüzdeki dönemlerde de cari açıkta azalma eğiliminin devam edeceği beklenebilir.

Önümüzdeki hafta TCMB faiz kararını açıklayacak. Nisan ayında politika faizini yüzde 50'de sabit tutmuştu. TCMB, malumunuz enflasyonda kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar sıkı para politikasının devam edeceği sinyalini vermekte. Kur tarafında yatay seyrin sürmesi, enflasyonla mücadele ve sıkı para politikası birlikte değerlendirildiğinde bu ay da faizi sabit bırakma yönünde bir karar alması beklenebilir. Merkez Bankasının diğer para politikası araçlarıyla sıkılaşma adımları devam edebilir.

Ticaret satış hacminde Mart’ta aylık %3, yıllık ise % 10,5 artış gerçekleştiği görülmekte. TÜİK verilerine göre Mart’ta perakende satış hacminde aylık bazda değişim görülmezken yıllık bazda %19,4 oranında artış gerçekleşti. Bunun yanında geçtiğimiz haftalarda ciro endeksleri de açıklandı. TÜİK verilerine göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi 2024 yılı Mart’ta yıllık % 84, aylık ise % 4.7 artış yaşandı. Toplam cironun alt kalemlerine baktığımızda; Mart’ta aylık sanayi sektörü ciro endeksinde % 3,4, inşaat ciro endeksi %11,4, ticaret ciro endeksi % 4,7 oranında artış gerçekleştiği görülmektedir. Söz konusu veriler ekonomideki güncel değişimin görülmesi, hane halkı talebinin göstergesi olarak kabul edilmesi bakımından önem arz etmektedir. Söz konusu verilerdeki artış piyasada bir canlanma belirtisi. Açıklanan kredi notlarındaki pozitif seyir, CDS’deki düşüş, yönelen sermaye akımları ve yatırım ortamının iyileşmeye başlaması ile halihazırdaki görünüm ve diğer makroekonomik koşullar bir arada değerlendirildiğinde büyümenin 2024 yıl sonunda %3.0-3,5 bandında gerçekleşebileceği beklenebilir.