Belki de demokrasi tarihimizin en çok konuşulan ve konuşulacak olan seçimlerinden birini geride bıraktık. Ee bu kadar konuşulunca ben de tarihe notumu düşeyim dedim;
Seçim öncesi ben de herkes gibi bir seçim toto oynadım. Cumhurbaşkanı’nın tekrar kazanacağını iddia ettim. Bu iddiamı şaşkınlıkla karşılayanlara sordum; bana Erdoğan’ın önceki seçimde %52 olan oy oranının düşmesi için bir neden söyleyin. Koro halinde ekonomik sıkıntılar ve siyasi gerginlik gösterildi. Seçmen siyasi gerginliği, siyasi belirsizliğe tercih edecekti nitekim öyle yaptı ve Erdoğan’ı tekrar seçti. Ekonominin faturasını Erdoğan’a dolaylı olarak yani AK Partiye keser ve mecliste çoğunluk kaybedilir demiştim ama hala anlayamadığım bir şekilde yanıldım.
Dönelim % 52 ye karşılık % 48 oy oranlarına. Erdoğan % 52’yi koruyacak bir strateji izledi. Muhalefet geri kalan % 48’i konsolide edecek bir strateji izledi. Her iki taraf da başarılı oldu. Ha derseniz ki başarı %50’yi aşmaktır, o zaman şöyle bir strateji izlenmesi gerekirdi.
Dini değerleri referans alan bir iktidara karşı bilimi öncelediğini iddia eden muhalefet iddiasına sadık kalmalı idi. Şöyle ki;
Güvenilir üç kamuoyu şirketine bir anket yaptırırsın, anket sonucu kimi gösterir ise onu aday yapacağını deklare edersin. Daha sonuçlar belli olmadan hdp de gösterilen adayı, kim olduğuna bakmaksızın destekleyeceğini deklare eder. Böylece %48’i konsolide eden bir aday değil de, % 52’yi eritebilecek bir aday ortaya çıkabilirdi ve bence sonuç farklı olabilirdi. Peki sonucun farklı olması istendi mi?
Türkiye’nin iç ve dış politikası üst üste oturmuştur. Dışarımızda her biri bir sorun olan; Rusya, Ukrayna, Yunanistan, Libya, Mısır, İsrail, Suriye, İran, Azerbaycan ve Ermenistan çemberi vardır. Bunların her biri için söylenebilir ama ben sadece biri üzerinden meramımı anlatayım;
Türkiye, Rusya Ukrayna savaşında tarafsız kalmıştır. Bu içinde bulunduğu savunma bloğu tarafından kabul görmemiş bir “de fakto” durumdur. Bu durum Türkiye’nin lehinedir ve sürdürülmesi gerekir. Muhalefetin kazanması durumunda kartlar yeniden karılacak ve bu de fakto durum kazanan adayın önünde getirilecekti. Burada bileğimiz büküldüğü andan itibaren önümüze Doğu Akdeniz, Libya, Suriye, Kuzey Irak, Ermenistan getirilecekti.
Şimdi anladık mı, neden kazanamayacak aday?