Byron Katie “ Olanı Sevmek” isimli kitapta; yazarın yarı açık akıl hastanesinden “aydınlanarak” çıktıktan sonra yapmaya başladığı terapilerin ya da kendi ismiyle “çalışmalarının” yazıya dökülmüş halini görüyoruz.

Danışanları ile 4 soru ile yaptığı çalışmayı ( THE WORK) bizlere kelimesi kelimesine aktarıyor.

Sorular da şu şekilde:

1-Bu doğru mu?

2-Bunun doğru olduğunu gerçekten bilebilir misin?

3-Bu düşünceye inandığın zaman nasıl tepki veriyorsun ?

4-Eğer bu düşünceye sahip olmasaydın sen nasıl bir insan olurdun?

Her vakada kişi ve konu farklı olmasına rağmen, bu 4 sorunun herkeste çalışıyor olması işi enteresan hale getiriyor.

En sonunda da düşünceleri tersine çevirme yaptırıyor.

Örneğin : Düşünce “Joe beni sevmeli”

Tersine çevir: Ben kendimi sevmeliyim.

Sabotajcılarımıza uygulanan bu sorular ile hikayemizin içinden geçiyor;gerçekliğini sorguluyor, sonunda da sağlaması yapıyoruz.

Elimizde kalan tek gerçeklik ise zihnimizin yarattığı hikayelerin,inançların hiçbirinin doğru olmadığı…

Gerçek olanın karşısında kendi inandığımız hikayelerin hiçbirinin anlamının ve öneminin kalmadığı…

Ve tüm hikayelerin “gerçekliğin” karşısında direnemeyeceği..

Demek ki mutlak gerçek asla stres yaratmaz;olması gereken olur,sadece yorumlama biçimimiz olaylara yüklediğimiz anlamlar yüzünden stres yaşatır..

Biraz akışa güvenmek,gerçek görünenlere bakmak sorgulamak ve ve sürekli olarak farkındalıkla kendimize bu çalışmayı yapmayı öğretiyor.

Terapi ya da çalışma esnasında arada şöyle farklı SORULAR da geliyor:

Bu düşünceye inanmak için sende stres yaratmayan tek bir neden görebiliyor musun veya bu düşünceyi tersine çevirirsen ne olur?

Anlayacağınız spiritüel bakış açısıyla herşeyin bizim onlara yüklediğimiz anlamlar yüzünden bizlere stres yarattığı görünenlerin ardındaki gerçekliğin mutlak ve tek gerçek olduğu, ve kabul ve sorgulama bu gerçeği değiştiremeyeceğimizi fark ederek korkularımızdan,kaygılarımızdan kurtulabileceğimizi anlatıyor.

Kitabı okurken

zihnimde beliren tüm düşüncelere bu sorularla yaklaşmaya başladığımı farkettim.

Ve kitap için güzel bir kitaptı demeye kalmadan zihnimde “Bu doğru mu,bunun gerçek olduğunu bilebilir misin” soruları canlandı:)))