“ Yapraklar gibidir insan soyu. 

Bir yandan rüzgâr bakarsın onları döker yere, 

bir yandan bakarsın bahar gelir, 

yenilerini yetiştirir, yeşertir orman, 

böylece soyların biri göçer, biri doğar. “ 

HOMEROS İlyada 145. Bölüm, sayfa 124, çevirenler: Azra Erhat-A. Kadir, İş Bankası yayınları 

Değişimi ve dönüşümü ne güzel anlatmış İyonya’lı ozan Homeros. Aslında insan ölmüyor; yeni kuşaklar bir öncekini sürdürüyor. 

Yaşadığımız sürece dünyada ne kadar kaldığımız değil, neler yaptığımız, yaptıklarımızı hangi kesim için yapıyoruz? Önemli olan budur. 

Varsıllar ne yaptıklarını biliyor; yoksullar ve ezilen kesimlerin çoğu derin uykudalar. Şairin dediği gibi “ uyandırmazsan uyanacak değiller.” Hele bir uyanırlarsa durdurabilene aşk olsun!.. 

Ulusal Kurtuluş Savaşı’mız da öyle değil miydi? Doğru önderler onları doğru hedefe götürdü. Egemen sınıf şimdi yeniden derin uykuya dalmamız için  elindeki  tüm araçları kullanıyor. 

Ekonomik, sosyal ve kültürel sıkıntı halkı daha da zora soktu. Yağmur gibi yağan zamlara “ hayır! “ diyemezlerse, kendileri için çaba göstermezlerse, bu sıkıntıların yanında ahlaksal çürüme onları derin bir çıkmaza sokacak. 

Emekçi kesimler güçlerinin farkına vardıklarında, düzlüğe çıkmak daha da kolaylaşacak. Yaşanan bütün güçlüklerin üstesinden her alanda örgütlenerek gelinecek. Bir söz duymuştum: “ Kayayı delen damla değil, damlaların sürekliliğidir.”