GÜNEŞ YANIĞI NEDİR? BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kriyobiyopsi Yöntemini Uygulayan Türkiye’deki İkinci Merkez PAÜ Hastaneleri Oldu Kriyobiyopsi Yöntemini Uygulayan Türkiye’deki İkinci Merkez PAÜ Hastaneleri Oldu

Özel Denipol ve Denipollife Hastaneleri Dermatoloji Uzm. Dr. Merve Kayhan, “Güneş yanığı cildin aşırı UV ışınına maruz kalması sonucu oluşan cilt hasarıdır. Genellikle güneş maruziyetinden saatler sonra belirgin hale gelir. Yanık olan bölgede saatler içinde kızarıklık ve ısı artışı meydana gelir. Bu bölge aynı zamanda hassas, ağrılı ve ödemli olabilir. İçi sıvı dolu kabarcıklar özellikle şiddetli güneş yanıklarında gözlenebilir. Yine şiddetli vakalarda sıvı kaybına bağlı baş ağrısı, mide bulantısı, halsizlik, ateş gibi sıcak çarpması belirtileri de eşlik edebilir. Hiçbir tedavi uygulanmasa da bu tablo birkaç gün içinde kızarıklıkta solma, ödemin gerilemesi, kaşıntı ve deride soyulma ile iyileşme sürecine girer”

GÜNEŞ YANIĞINA NASIL MÜDAHELE EDELİM?

Uzm. Dr. Merve Kayhan, “Öncelikle bu bölgeyi serinletmek için soğuk suyla yıkamak veya pamuklu bezleri soğuk suyla ıslatarak bu bölgelerde bekletmek yararlı olabilir. Aloe vera, kantaron yağı gibi yatıştırıcı ürünler sürülebilir. Mutlaka bu bölge parfüm içermeyen bir nemlendirici ile nemlendirilmelidir. ‘Cica’ içerikli kremler yine faydalı olabilir. Yanık bölgesine domates, yoğurt, diş macunu, yumurta akı gibi şeyler asla sürülmemelidir. Hasarlı deriye uygulanan bu tür maddeler tabloya başka tahriş durumlarının da eklenmesine neden olarak iyileşmeyi geciktirebilir. Eğer su toplamış bir güneş yanığı veya güneş çarpması belirtileri varsa sıvı kaybının yerine konması ve deri onarıcı tedaviler için mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Oluşan su kabarcıkları patlatılmamalı, üzerindeki deriler asla kaldırılmamalıdır”

GÜNEŞTEN NASIL KORUNMALIYIZ?

Uzm. Dr. Merve Kayhan, “Güneş yararlı etkileri olduğu kadar kontrolsüz maruziyette UV ışınları nedeniyle cilt kanseri, erken yaşlanma, leke gibi birçok cilt problemine yol açabilir. Bu nedenle güneşe maruz kalma süresini sınırlamak ve doğru korunma yöntemlerini kullanmak gereklidir. Öncelikle geniş spektrumlu yani hem UVA hem UVB ışınlarına karşı koruyucu filtreler içeren en az SPF 30 faktörlü güneş kremi kullanmak, yine bu kremi güneşe çıkmadan en az 20 dakika önce sürmek ve güneşte kalınan süre boyunca her 3 saatte bir tekrarlamak gerekmektedir. Mümkünse saat 11:00-15:00 arası güneşe direk maruz kalınmamalıdır. Bu saatlerde dışarıda olmak zorundaysak gölgede bulunmalı, şapka, güneş gözlüğü, UV korumalı kıyafetler gibi ek korunma yöntemleri de kullanılmalıdır” dedi.

Akıllı telefonların hava durumu uygulamalarında bulunan ‘UV indeksi’ değerini kontrol ederek güneşin ne kadar tehlikeli olduğunu ve ne seviyede güneşten korunmanız gerektiğini kolayca öğrenebilirsiniz diyen Uzm. Dr. Merve Kayhan, “Bu değer 0-11 arası bir değer olarak ölçülür. Genel olarak 0-2 düşük, 3-5 orta, 6-7 yüksek, 8-10 çok yüksek riski göstermekle birlikte 11 ve üstü değerler kesinlikle güneşten kaçınılması gerektiğini göstermektedir”

ÇOCUKLAR ÇOK ÖNEMLİ!

Özel Denipol ve Denipollife Hastaneleri Dermatoloji (Cildiye) Uzm. Dr. Merve Kayhan, “Özellikle kendini korumak konusunda en savunmasız grup bebek ve çocuklardır. Güneş altında parkta, bahçede, deniz kenarında vakit geçirmek oyun oynamak onlar için çok keyiflidir. Ancak zamanın nasıl geçtiğini anlayamaz ve güneş çarpması güneş yanığı belirtilerini farkedemezler. Ek olarak çocuk yaşta geçirilen güneş yanığı öyküsü ileri yaş cilt kanseri gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Bu sebeple bebekler ve çocuklar tercihen kimyasal filtre içermeyen fiziksel filtreli güneş koruyucuları kullanılarak ve güneş ışınlarının yer yüzüne dik ulaştığı 11:00-15:00 arası saatlerde güneşe çıkmayarak ebeveynleri tarafından korunmalıdır” açıklamasında bulundu.


 


 

Editör: Haber Merkezi