Merkez bankası faiz kararı her koşulda ve her zaman önemlidir

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 13’den yüzde 12’ye indirilmesine karar vermiştir.

TÜİK verilerine göre %83 kimi kaynaklara göre %186 olarak açıklanan yüksek enflasyon döneminde yapılan bu faiz indirimi, ortodoks tabir edilen uluslararası kabul görmüş bir uygulama değildir. Bu durumda beklenen faizin artırılarak Türk lirasının yüksek getiri ile korumaya alınmasıdır.

Ancak Kurul karar metninde, küresel büyüme tahminlerinin aşağı yönlü olmasına ve resesyona dair endişelere vurgu yapıldığını görüyoruz. Kurul üyelerinin ülkemiz ekonomisine dair bir daralma beklediklerini ve ekonomiyi fazla soğutmamak için indirim kararı aldıkları sonucunu çıkarabiliriz. Düşük faiz oranı ile tasarrufların yatırıma dönüşmesi, tüketimin artırılarak büyümenin sağlanması ya da küçülmenin önüne geçilmesi hedeflenebilir.

Ancak yaşadığımız bu yüksek enflasyonist ortamda düşük faizin Türk lirasının değerine olumsuz etki yapabileceği de çok büyük risk olarak karşımızda durmaktadır.

Hatırlayalım, 2020 yılında merkez bankası ortalama %8-10 aralığında faiz oranı ile KGF destekli araçlarla piyasayı yüksek miktarda fonlanmıştı. O yıl %14 olan enflasyon oranı, 2021 yılına geldiğimizde henüz pandemi kaynaklı emtia krizi fiyat artışı ve Rusya-Ukrayna savaşı kaynaklı enerji fiyatlarındaki aşırı yükselme yaşanmamışken dünya ortalamasının çok çok üstünde %37 rakamına ulaşmıştı.
2020 yılında uygulanan para politikasının 2021 yılında yüksek enflasyon ile ağır bir bedelini ödedik.

2021 yılı sonlarından itibaren enflasyonla mücadelede ortodoks uygulamalardan vazgeçerek, %19 olan faiz oranını indirmeye başladık. İndirim başlangıcında 8,90 olan dolar kuru henüz bir yıl dolmadan ne yazık ki 18,50 ile tarihi zirvesini yaşıyor.

Bu örnekte de görüldüğü üzere; piyasaların anlık tepki vermesinden bağımsız, merkez bankası faiz kararı her koşulda ve her zaman önemlidir. Ve reel piyasaların beklentisi fiyat istikrarının oluştuğu öngörülebilir bir ekonomidir.”