Bir dizi temaslar gerçekleştirmek amacıyla Denizli’ye gelen İYİ Parti Basın Yayın ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Aytun Çıray, “Bugün Türkiye’nin önünde iki önemli gündem var; biri güvenlik ve ekonomi. Artık etrafı dostlarla çevrili bir ülke değiliz” dedi.
İYİ Parti Basın Yayın ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Aytun Çıray, 12 genel başkan yardımcısının 3 günde 36 kenti ziyaret edeceği ve yerel seçimler öncesinde parti çalışmalarının rotasının belirleneceği program kapsamında, Denizli’ye geldi. İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun’un da eşlik ettiği buluşmaya; İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, İYİ Parti İl Başkanı Hasan Akgün, ilçe başkanları ve partililer katıldı. Ziyaretlerinden dolayı Çıray’a teşekkür eden İYİ Parti İl Başkanı Hasan Akgün; “Genel Başkan Yardımcımız Denizli’yi anlamak ve anlatmak için burada. Verimli bir ziyaret olacağını umuyoruz. Denizli’yi daha iyi analiz etme fırsatı bulacağız” dedi.
“İYİ PARTİ’NİN İKTİDAR ALTERNATİFİ OLDUĞUNU ORTAYA KOYUYOR”
Muğla ve Denizli’de bir araya geldiği partililerde gördüğü heyecanı vurgulayan Çıray, “Bu heyecan, İYİ Parti’nin kesinlikle bir iktidar alternatifi olduğunu ortaya koyuyor. Bugün Türkiye’nin önünde iki önemli gündem var. Bunlardan biri güvenlik, diğeri ekonomidir. Güvenlik meselemiz var. Çünkü artık etrafı dostlarla çevrili bir ülke değiliz. Her biri bize tavır almış komşu ülkeler grubuyla karşı karşıya kalmış durumdayız. Tabi ki her zaman barış içinde olsak da çevremize karşı teyakkuz halinde olan bir devlettik. Ancak ilk defa sadece devletlerini değil milletlerini de karşısına alan bir pozisyondayız. Bu iktidar hem Türkiye’nin geleneksel dış politikasını küçümsedi hem de ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ ilkesini bir pasifist dış politika olarak tanımladı. Kendisinin aktif bir dış politika götüreceğini, orta doğunun örnek lideri olacağını iddia etti ve 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun deneyim imbiğinden geçmiş bir Cumhuriyet dış politikasını değiştirme kararı aldı. Halbuki Cumhuriyet dış politikası bizim milli politikamızdır” dedi.
“SURİYE, ABD VE RUSYA ARASINDA PAYLAŞILDI”
Suriye’nin ABD ve Rusya arasında paylaşıldığını iddia eden Genel Başkan Yardımcısı Çıray; “2010’lu yıllardan itibaren başta ABD olmak üzere dış güçlerin bu iktidarı ‘Sizi Ortadoğu’nun lideri yapacağız’ teşvikiyle Suriye’nin bölünüp parçalanmasına giden yol açılmıştır. Parlamentoda yaptığım konuşmada; ‘Suriye’de ortaya çıkaracağınız yeni durumda çok Müslüman kanı akıtacaksınız ve daha sonra Türkiye’nin başına gelebilecek sorunları önleyebileceğinize dair garanti veriyor musunuz?’ diye sormuştum. 2015 Kasım ayında ise şunu söyledim: ‘Rusya ve ABD, Suriye’nin paylaşılması konusunda anlaşmıştır. Hatay’ın yakını Rusya’ya, Fırat’ın doğusu ABD’ye düşmüştür. Gün gelip baktığınızda bir gün göreceksiniz ki sırtınızdan ceketinizi alıvermişler.’ Şu anda ne yazık ki bu öngörüler gerçekleşti. Rus uçağının düşürülmesinden sonra Rusya bölgeye kalıcı olarak oturdu” dedi.
“TÜRKİYE’DE HANE HALKI GELİRİNİN YÜZDE 50’Sİ BORÇ”
Ekonomik krizin bugün çıkmadığını, 16 yıllık yanlış yönetimin sonuçlarını yaşadığımızı söyleyen Milletvekili Çıray, şu ifadeleri kullandı: “2002’de bu iktidar Türkiye’yi devraldığında, Türkiye’nin kredi kartı ve banka borçları toplamı 4,4 milyar Dolar’dı. Bu gün Türk milletinin bireysel borçlarının toplamı 88 milyar Dolar. 2002’de hane halkı gelirinin yüzde 4-6’sı borçtu, bugün yüzde 50’nin üzerinde. Yani bir insanımız maaş aldığı zaman yüzde 50’si ona ait değil artık. Bunların devraldığı ülkede büyük eserler vardı. Bugünkü Türkiye’de satılmadık bir şey kalmadı. Ayrıca özelleştirmenin mantığı olan, özelleştirilen fabrikaların daha geliştirilmesi, işçi sayısının artırılması daha ekonomiye katkıda bulunması gibi kavramlar kullanılmadı, çoğu fabrika arsaları için satıldı.”
TÜRKİYE’DE DEVALÜASYON OLMUŞTUR
“Yılbaşından bu yana Türk Milleti yüzde 45-50 fakirleşmiştir” diyen Aytun Çıray; “Türkiye’de yüzde 50’ye yakın devalüasyon oldu. Bankalar kredi faizlerini yüzde 40 ile 70’e çıkardı. Bunu alan işletmeci, tüccar, sanayici bunu halka nasıl yansıtacak? Eğer ayakta kalabilirse bu sorunun yanıtını kışın göreceğiz. Büyük işçi çıkarmaları olacak” sözlerine yer verdi.
“HİSSE SORUNU CHP’NİN DEĞİL TÜRKİYE’NİN SORUNUDUR”
Toplantıda basının sorularını da yanıtlayan Genel Başkan Yardımcısı Çıray, İş Bankası’ndaki CHP hisseleri meselesine dair şunları aktardı: “CHP’nin sorunu değil, Türkiye’nin bütününün sorunudur. Büyük Atatürk, öldüğü zaman hiçbir şahsi serveti yoktu. Olanı da bağışlamıştır. İş Bankası hisselerini CHP’ye bağışlamış, Türk Dil Kurumu’na ve Türk Tarih Kurumu’na ödenmek üzere. CHP bundan beş kuruş para almamıştır. Bu sembolik bir iştir ama burada esas olan o değil. Esas olan şu, bizi modern bir devlet yapan ve tüm orta doğudaki ülkelerden farklı kılan medeni hukuku bu topraklara getirmiş olmamız. Medeni Hukuk’un en önemli unsurlarından birisi; Miras Hukuku’dur. Atatürk mirasını istediğine bırakma hakkına sahipti ve bırakmış. Eğer Atatürk’ün mirası ile oynamaya kalkarsanız, Miras Hukuku ortadan kalkar. O zaman benim mirasımın nereye gideceğini bilemem öldükten sonra, siz de bilemezsiniz. Böyle bir şeyin gerçekleşmesi tapunun delinmesi demektir. Mülkiyet hakkınızın ortadan kalkması demektir. Artık hiçbir şeyden emin olamazsınız.”
BİR AY ÇENELERİNİ TUTSALAR İŞLER DÜZELİR
Aynı konuya ilişkin sözlerini sürdüren Çıray; “Bunun iki türlü zararı var. Birincisi; Türkiye’yi üçüncü dünya ülkesi gibi gösterir. İkincisi de; yüzde 6,25 baz puanla faizi yükseltiyorsun, ekonomik tedbir alıyorum diye. Bunun millete acı bedelleri olacak. Tutuyorsun böyle bir beyanat veriyorsun. Ertesi sabah Dolar yüzde 3 yine artıyor. Bu millete günah değil mi? Bu iktidar çenesini bir ay tutsa şu işlerin yarısı hallolacak. Ben bunlar ne zaman çalışıyorlar anlamıyorum. Sabah, öğle, akşam konuşuyorlar” ifadelerini kullandı.
“13’ÜNCÜ UÇAĞI FAZLA GÖRMÜYORUZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye edildiği ileri sürülen uçağa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çıray; “Komşusu açken biz tok olamayız, bırakın uçak almayı. Yani bu millete kemer sıkmayı tavsiye edeceksin, faizleri yükselteceksin ondan sonra da uçak alacaksın. Biz 13’üncü uçağın alınmasını fazla görmüyoruz ama Türkiye’nin şartları buna müsait değil. Türkiye’de fert başına düşen milli gelir 50-60 bin Dolar olursa o zaman bunu yaparız” dedi.
PINAR ÇANKAYA- DOĞAN AKŞİT