DRT Denizli ekranlarında yayınlanan ‘Ajanda’ programının konuğu olan Denizli Şekerciler Ve Pastacılar Odası Başkanı Abdurrahman Demirdak, son dönemlerde tüm meslek dallarındaki çırak bulamama sıkıntısını şekerciler ve pastacıların da yaşadıklarını belirtti. Başkan Demirdak, “Gelecekte de pek çok meslek dalı bitecek. Okullarda bizim verdiğimiz şeyler öğretilemiyor” dedi.
Denizli Şekerciler Ve Pastacılar Odası Başkanı Abdurrahman Demirdak, DRT Denizli Televizyonu ekranlarında yayınlanan Kudret Çelebioğlu tarafından hazırlanıp sunulan ‘Ajanda’ programının konuğu oldu. Son yıllarda tüm meslek gruplarındaki eleman bulamama sıkıntısını şekerciler ve pastacıların da yaşadığını belirten Başkan Demirdak; “Biz eskiden çok fazla çırak, eleman seçerken şimdi eleman bulamıyoruz. Bu bütün esnafın sıkıntısıdır. Adam yok. Adam yok derken eleman ve adam ayrı konu. Ayrım şu; eleman çalışır ama adam, adam gibi çalışan adam demektir. Biz ona bir sanat öğretmeye çalışıyoruz. Bir meslek öğretmeye çalışıyoruz, hayatı kurtulacak. Fakat hangi meslek dalı olursa olsun çırak yetişmiyor. Gelecekte de pek çok meslek dalı bitecek. Okullarda bizim verdiğimiz şeyler öğretilemiyor. Üstelik okulda okuyan hemen masa başı iş arıyor. Bunda devletin de yanlış bir istihdam politikası, yardım politikası da var. Herkes üniversite okusun deniyor. Sanki herkes üniversite okuyunca hemen iş hazır. Değil. Devlet asgari ücret, birtakım sosyal haklar verdiği zaman bu sefer esnafın ona verebileceği hiçbir şey onu tatmin etmiyor. Tamam biz de mecburen mesai saatinde 8 saat çalıştırıyoruz. Bunun yanında sigortası yemesi içmesi var. Hatta çok daha fazlasını da veriyoruz. Biz yanımıza aldığımız elemanı evlendiriyoruz. Onun her türlü masrafını karşılıyoruz ama en lazım olduğu zamanda bizim arkadaş maalesef eleman sıfatına giriyor; adamlık sıfatından çıkıyor. Bizi en çok zor durumda bırakıp gidiyor. Bu da maalesef acı bir gerçek. Ondan sonra iş ahlakı yok bu da bir gerçek. Zoru gören en fazla 1 hafta sonra kayıp oluyor” dedi. 

“ÇALIŞMAYI HİÇ BIRAKMADIK”
Anne ve babaların da bu konuda duyarlı olması gerektiğini söyleyen Başkan Demirdak, “Anne ve babalar çocuklarına; ‘sen şu mesleği öğren 1 – 2 sene sıkıntı çekebilirsin ama daha sonra hayatın kurtulacak’ demelidir. Biz hala çalışıyoruz. Yani biz zaten çalışmayı hiç bırakmadık. Yetişmiş elemanı bırakın vasıfsız eleman yok. İş öğreteceğiz, sanki vasıflı elemana verdiğimiz para gibi para vereceğiz ama o bile yok” diye konuştu. 

“ÇIRAKLIĞINI BİLMEYEN BİR İNSAN USTALIK YAPAMAZ”
Esnaf Odaları Birliği’ndeki bazı meslek odaları proje geliştirdiklerini belirten Başkan Demirdak; şunları söyledi: “Bizim bir projemiz vardı. Esnaf Odaları Birliği’nde bazı ihtisas odaları başkalarıyla ‘bir yurt yapalım’ dedik. Buraya köylerden gençler gelsin. Çünkü kimse 13 – 15 yaşlarındaki çocuğunu büyük şehre göndermeye cesaret edemez diye düşünmüştük. Ondan sonra orada onlara bakılacak edilecek, onların yemesi içmesi yatması, kalkması, banyosu her şeyi hazırlanacak diye düşünmüştük ama ondan sonra baktığımızda köylerde adam kalmadığını gördük. Bugün köylerde en genci 50 – 60 yaşında onu da muhtar yapıyorlar. Genç diye bir şey yok. Zaten okulların hepsi kapandı. İnanılmaz şekilde şehre akış var. Fakat köyler boşaldı, tarım üretimimiz, süt ürünlerimiz, hayvan üretimi yerlerde. Her geçen gün daha kötüye gidiyoruz. Bunun önüne geçebilmek için üniversite, meslek liseleri ya da çıraklık eğitim merkezleri bu şekilde eğitim sistemi olmamalı. Bir yerde meslek öğretiliyorsa ona en azından senenin 8 ay eğitimin 3 – 4 ayı okulda olmalı geri kalanını göndersinler bizde çalışsınlar. Biz zaten maaşını vereceğiz, sigortasını yapacağız. Çıraklığını bilmeyen bir insan ustalık yapamaz.” 

“HER ŞEY SAHADA ÖĞRENİLİR”
Türkiye’deki eğitim sisteminin yanlış olduğunu söyleyen Başkan Demirdak; “Bu eğitim sistemi kökten yanlış. Üniversitelerde güya mühendis yetiştiriliyor. Adam unla nişastanın ayrımını bilmiyor. İngiliz anahtarıyla, boru anahtarının arasındaki farkı bilmiyor. Ondan sonra geliyor çok yüksek maaş istiyor. Ama bir bakıyorsun hiçbir şey bilmiyor. Her şey sahada öğrenilir. Bizim mesleklerde mutlaka o havayı teneffüs edecek, o masanın silinmesini görecek. Bir undan bir yaş pastanın çıkışını, bir kuru pastanın şekil almasını önce görecek sonra kendi yapacak. Ondan sonra da o işi sevecek. Ama yok” diye konuştu.  

HATİCE DEMİR