‘DÜNYA’DA HER YIL 1.4 MİLYON KİŞİ TÜBERKÜLOZDAN ÖLMEKTEDİR’

‘DÜNYA’DA HER YIL 1.4 MİLYON KİŞİ TÜBERKÜLOZDAN ÖLMEKTEDİR’

Bu yıl 1-8 Ocak tarihleri arasında kutlanacak olan ‘Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası’ dolayısıyla yazılı açıklama yapan Halk Sağlığı Müdürü Dr. Veli Kılınçarslan, “Dünya genelinde her yıl yaklaşık 8.7 milyon kişi tüberküloza yakalanmakta, 1.4 milyon kişide bu hastalıktan ölmektedir” dedi.

Sadece bireyi değil, toplumu ilgilendiren bir hastalık olan tüberküloz hastalığına dikkat çekmek amacıyla her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden itibaren “Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası” olarak kutlanıyor. Verem Eğitim ve propaganda haftasını 1-8 Ocak tarihleri arasında kutlanıyor. ‘Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası’ dolayısıyla yazılı açıklama yapan Halk Sağlığı Müdürü Dr. Veli Kılınçarslan, “İnsanlık tarihi kadar eski bir hastalık olan verem (tüberküloz) etkeni, aşısı ve ilaçlarının uzun yıllar önce bulunmasına rağmen özellikle geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde büyük bir sağlık sorunudur. Türkiye’de ölüm nedenleri arasında ilk 20 hastalık içinde yer almaktadır. Tüberküloz hastalığı etkili bir şekilde tedavi edilebiliyor olmasına karşın, halen tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu olarak varlığını korumaktadır. Tüm dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri tüberküloz basili ile enfektedir. Enfekte kişilerin yüzde 5-10'u yaşamlarının bir döneminde hasta olmaktadır. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 8.7 milyon kişi tüberküloza yakalanmakta, 1.4 milyon kişide bu hastalıktan ölmektedir. Türkiye genelinde 2015 yılı verem hastalığı insidansı yüzbinde 17,2’dir. Denizli’de ise 2015 yılı insidansı yüzbinde 10,2’dir” dedi.

“TOPLUMU DA İLGİLENDİREN BİR SORUNDUR”

Verem hastalığının etkeninin ‘Mycobacterium tuberculosis’ adlı bakteri olduğunu söyleyen Dr. Kılınçarslan, “Çoğunlukla akciğerlerde hastalık oluşturmalarına rağmen kemikler, eklemler, beyin, böbrekler, sindirim sistemi, omurga gibi organ ve sistemleri de etkileyebilmektedir. Tüm organları tutabilmesine karşın, ‘tüberküloz’ denildiğinde daha çok akciğer tüberkülozu, hatta Yayma Pozitif Akciğer Tüberkülozu akla gelmektedir. Yayma (+) Akciğer Tüberkülozlu hastalar, toplum ve yakın çevreleri için önemli enfeksiyon kaynaklarıdır. Hastalığı sağlam kişilere bulaştırarak toplum içinde yayılmasına neden olmaktadır. Bu nedenle hastalık sadece bireyi değil, toplumu da ilgilendiren bir sorundur. Verem hastalığının bulaşmasında balgam en önemli kaynaktır. Öksürme, aksırma ve konuşma havada tüberküloz basilleri içeren çok küçük damlacıkların oluşmasına yol açar.   Bu damlacıklar sağlam insanlar tarafından solunum yoluyla alınabilir ve hastalığa yol açabilir. Özellikle dengeli beslenmeyen, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanan kişilerde , Şeker hastalığı,kronik böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlarda vücut direnci düşük olduğu için verem hastalığına yakalanma riski artmaktadır. Verem hastalığından korunmak için, verem aşısı ( BCG ) tüm bebeklere 2 aylıkken mutlaka yapılmalıdır. Bu aşı hem Verem Savaşı Dispanserinde hem de Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır” diye konuştu.

“VEREM, TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR”

Verem hastalığının belirtileri hakkında da bilgiler veren Dr. Kılınçarslan, şunları aktardı: “Verem hastalığının  en sık görülen belirtileri; 3 haftadan uzun süren  öksürük, ateş,  gece  terlemesi,  kanlı  balgam  çıkarma  ve  kilo  kaybıdır. Bu şikayetleri olan kişilerin en yakın zamanda bir sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri gerekmektedir. Verem savaşı dispanserlerinde tanı işlemleri, tedavi, ilaçlar ve takip ücretsizdir. Verem hastalığı olan bir kişinin aile üyeleri, iş arkadaşları hastalığın bulaşması açısından en büyük risktedirler. Bu kişiler de dispanserde kontrolden geçirilmekte ve gerekli olanlar korumaya alınmaktadır. Verem hastalığı günümüzde tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavisi en az 6 aydır.  Eğer hasta bu süre içerisinde ilaçlarını çok düzenli olarak kullanırsa tamamen iyileşir. Fakat ilaçlarını düzenli olarak kullanmazsa, direnç gelişimine sebep olur. İşte o zaman verem hastalığı öldürücü olabilir. Tedavi edilmeyen her tüberküloz hastası yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır. Günümüzde DGT,Tüberküloz kontrolünde en önemli tedavi stratejisidir. DGT,   tüberküloz hastasının tüm tedavi  süresince  ilaçlarının  her dozunu  sağlık personeli gözetiminde içmesi ve bu durumun kaydedilmesi esasına dayanan bir tedavi şeklidir. Ancak böyle bir uygulama ile hastaların planlanan tedavi süresi boyunca ilaçlarını içtiğinden emin olabiliriz. Dünya’da sanayileşmiş ülkelerde tüberküloz İnsidansı yüz binde 20 ve altında iken, Asya ülkelerinde yüz binde 100’den, Afrika’da Sahra güneyi ülkelerde ise yüz binde 300’den fazladır. Türkiye’de tüberküloz İnsidansı 2015 ‘de yüz binde 17,2, Denizli’de tüberküloz    İnsidansı 2015 ‘de yüz binde 10,2’dir.”

Denizli Gazetesi uygulamamızı ücretsiz indirip; gelişmelerden anlık olarak haberdar olabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir