Denizli Cerrahi Hastanesi Üroloji Doktoru Op. Dr. Alper Başakcı, böbrek taşı oluşumu, ameliyatsız böbrek taşı tedavisi ve Flexible Üreterorenoskopi yöntemi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Üroloji Doktoru Op. Dr. Alper Başakcı, böbrek taşı oluşumu, ameliyatsız böbrek taşı tedavisi ve Flexible Üreterorenoskopi yöntemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. İlk olarak böbrek taşı oluşumları […]
Denizli Cerrahi Hastanesi Üroloji Doktoru Op. Dr. Alper Başakcı, böbrek taşı oluşumu, ameliyatsız böbrek taşı tedavisi ve Flexible Üreterorenoskopi yöntemi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Üroloji Doktoru Op. Dr. Alper Başakcı, böbrek taşı oluşumu, ameliyatsız böbrek taşı tedavisi ve Flexible Üreterorenoskopi yöntemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. İlk olarak böbrek taşı oluşumları ile ilgili konuşan Op. Dr. Başakcı, “Böbrek taşı idrar yollarında kristalize olan maddelerin bir araya gelerek taşlaşması durumudur. Her 10 kişiden birinde görülen ve ağrılı bir süreç yaşatan böbrek taşı normalde idrar yolunda çözülmesi gereken maddelerin metabolik ve dış etkenlere bağlı olarak birleşmesi sonucunda oluşur. Ağrılar en çok bel bölgesinde ve kasıklarda hissedilir. Çok görülen bir belirti olmasa da bulantı ve kusma da böbrek taşı belirtileri arasındadır. Böbrek taşının oluşmasında dış etkenlerin suçu daha azdır. Asıl olarak genetik yatkınlığa dayanır. Bir kere taş oluşan bir kişide tekrar oluşma ihtimali yüzde 50’dir. Dış etkenler arasında az sıvı tüketilmesi ve çok tuz alımı en başta yer alır. Ancak eğer bir kişide genetik yatkınlık varsa, bol bol su içse ya da az tuz tüketse dahi böbrek taşı sorunu görülebilir” dedi.
“FİLEXİBLE ÜRETEROSKOPİ YÖNTEMİ İLE ÇOK BÜYÜK ÇAPTAKİ TAŞLAR DAHİ ÇIKARILABİLİR”
Böbrek taşının tedavisinde birçok cerrahi ve cerrahi dışı yöntemler kullanıldığını belirten Op. Dr. Başakcı, “Teknolojinin ilerlemesi böbrek taşı cerrahisinde birçok faydalı yöntemin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bugüne kadar böbrek taşında uygulanacak cerrahi yöntemler taşın boyutuna göre belirlense de son dönemde çıkan flexible üreteroskopi ile boyutun eskisi gibi önemi kalmadı. Filexible üreteroskopi yöntemi ile çok büyük çaptaki taşlar dahi çıkarılabilir. Bunu yaparken hiçbir kesi açılmaz, yara izi olmaz. İdrar yolundan fleksible üreteroskop ile girilir ve içerideki böbrek taşları lazerle kırılarak yine aynı yoldan dışarıya çıkarılır. Flexible üreterorenoskopi yönteminin en önemli artılarından bir tanesi ameliyat sonrası iyileşme sürecinin çok kısa olması ve rahat geçmesidir. Hasta aynı gün evine gidebilir ve dilerse ertesi gün işine dönebilir. Kullanılan bu cihazın kıvrılabilir, bükülebilir özelliği vardır ve böbreğin her noktasına ulaşılabilmektedir. Bu cihazın içerisinden gönderilen lazer teli ile taşa ulaşıldığında taş paramparça toz haline gelmektedir. Böbreğin içindeki taşları rahatlıkla, ince çalışma kanalından geçen lazer kablo sistemi ile kırabilmekte ve kırılmış büyük taşları (4-5 milimetrelik taş parçaları bu incelikteki bir çalışmada büyük olarak kabul edilmektedir) basket yöntemi ile almaktayız. Burada 3 mm ve altındaki taş kırıntıları toplanmaz ve ağrısız şekilde rahatlıkla düşürülebilirler. Bu tür hastalar genel anestezi altında hiç bir ağrı duymadan taş tedavisi olup, aynı gün evlerine dönebilmektedirler. Hastanın vücudunda yara veya kesi olmamaktadır. Son yıllarda böbrek ve idrar yolları taşlarının tedavisinde; lazer kullanımı ve endoskopik aletlerin çapının iyice küçülmesi ile tedavi başarısı artmıştır. Flexible üreterorenoskopi’de; böbreğin her odacığına rahatlıkla girilip taşa ulaşılır ve taş orada lazer ile kolayca kırılır. Başarı oranları yüzde 90'nın üzerindedir. Komplikasyon oranları da çok düşüktür” diye konuştu.
HANGİ HASTALARA UYGULANIR?
Flexible üreterorenoskopi yönteminin hangi hastalara uygulanacağı konusunda konuşan Op. Dr. Başakcı, “2 cm çapına kadar olan tüm taş hastalarında, daha önce diğer taş kırma yöntemlerinin başarısız olduğu hastalara, röntgende görünmeyen taşlarda, doğumsal böbrek anomalisi ve taşı olan hastalarda, taş hastalığı ile beraber kanama hastalığı bulunanlarda, aşırı kilolu, akciğer problemi olan, anestezisi riski yüksek hastalarda, tek seansta kırılması gereken, her iki böbrekte de taşı olanlarda, böbrek taşı olan çocuklarda” dedi.
FLEXİBLE ÜRETEROSKOPİ YÖTEMİNİN AVANTAJLARI
Op. Dr. Başakcı, Flexible üreterorenoskopi yönteminin avantajları konusunda şu ifadelere yer verdi: “Geleneksel açık cerrahi göre daha az ameliyat sonrası ağrı ve kanama olmaktadır. Enfeksiyon oranı daha düşüktür. Genelde sabah yapılıp akşam hasta evine gönderilir. Hasta işine çok kısa sürede dönebilir. Taşların temizlenme oranı daha yüksektir. Kozmetik olarak hiç bir kesi izi yoktur.”