BAĞ, ’15 TEMMUZ TIP FAKÜLTESİ’Nİ VURDU’

BAĞ, ’15 TEMMUZ TIP FAKÜLTESİ’Nİ VURDU’

PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, 15 Temmuz Darbe girişimi sonrasında yapılan operasyonlarla üniversitedeki akademisyen sayısının 891’den 779’a düştüğünü belirterek; en çok Tıp Fakültesi’nde açığa almaların yaşandığını bildirdi.

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, Denizli’de görev yapan yerel ve ulusal basın temsilcileriyle bir araya geldi. 4 Ağustos’ta göreve atanmasının ardından ilk defa basın temsilcileriyle bir ayara gelen Rektör Bağ, şu andaki üniversitenin sayısal verileri hakkında açıklama yaptı.  Rektör Prof. Dr. Bağ, “Şu anda öğretim üyesi olarak, 205 profesör, 198 doçent, 376 yardımcı doçent olmak üzere 779 öğretim üyemiz var. Önceki sayımız, 891 idi. İhraçlar olarak toplamda 141 ihraç olayı yaşamış olduk. 30 profesör, 45 doçent, 97 yardımcı doçent olmak üzere 112 öğretim üyesi ihraç edildi. 891’den 779’a düşmüş durumda. Bu azalma yoğunluk olarak da Tıp Fakültesi’nde gerçekleşti. Ancak Tıp Fakültesi’nde herhangi bir hizmet aksaması yaşanmadı. Kamuoyuna bu şekilde yansıtılmaya çalışıldı. Bunlar tamamen gerçek dışı. Şu anda aksayan herhangi bir hizmetimiz yok. Çocuk Alerji ve Çocuk Nöroloji’nde aksama yaşandı. Onu da Devlet Hastanesi ile birlikte çalışarak giderdik. Devlet Hastanesi’ndeki doktor arkadaşlarımızla çözmüş olduk. Bunun dışında diğer birimlerde kesinlikle bir aksama söz konusu değil. Diğer fakülteler ve meslek yüksekokullarında da eğitim-öğretimde kesinlikle herhangi bir aksamamız olmadı. Arkadaşlarımız çok yoğun bir şekilde çalıştılar. Bu anlamda tüm çalışanlarımıza ve hocalarımıza teşekkür ediyorum. Kesinlikle itiraz etmediler. Bunu fazlalık olarak da görmediler. İl merkezinden ilçelere hizmet götürme noktasında gerekeni yaptılar” dedi.

“ÖĞRENCİLERİMİZE YÖNELİK BİR ÇAĞRI MERKEZİ OLUŞTURDUK”

Göreve geldiği günden bu yana üniversitedeki çalışmaları hakkında da bilgiler aktaran Rektör Bağ, “Göreve geldiğim günden beri bu FETÖ ile mücadele dışında hem eğitim-öğretim hem de hizmet anlamında birçok değişiklikler yaptık. Öğrencilerimize yönelik bir çağrı merkezi oluşturduk. Öğrencilerimizin en büyük şikayeti; bir yetkili bulamamaktı. O dönemde hemen sosyal medyada bu cevabı vermek suretiyle öğrencilerimizin sorularına yoğun bir şekilde çözüm üretmek anlamında cevap verdim. Sorunları da çözdük” diye konuştu.

“DEKANLIKLARA BÜYÜK ÖLÇÜDE ATAMA YAPILDI”

15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan operasyonlar sonucunda çeşitli fakültelerin dekanlık görevini de yürüttüğünün altını çizen Rektör Bağ, “O dönemde tüm fakülte dekanlıkları bendeydi. Basında farklı bir şekilde yansıtıldı ve bu benim tercihim değildi. Bu sürecin daha sağlıklı yürütülmesi için bunu gerektiriyordu. Böyle bir uygulama gerçekleştirdik ama şu anda dekanlıklara büyük ölçüde atama yapıldı. Birkaç fakültelerimizinkisi eksik kaldı. Onların çalışmaları devam ediyor. Şu anda öğrenci sayımız olarak toplamda; 58 bin 497 öğrencimiz var. Bunların 54 bin 68’i lisans ve ön lisans düzeyinde. 4 bin 429’u ise lisansüstü düzeyde. Bu yönüyle baktığımızda üniversitemiz oldukça büyümüş durumda. 58 bin öğrenci ile ciddi rakamlara ulaşmış olan bir sayıdır” şeklinde ifade etti.

“ÜNİVERSİTEMİZİN KÜTÜPHANE BAKIMINDAN BÜYÜK EKSİĞİ VAR”

Rektör Bağ, üniversitenin eksiklikleri hakkında da açıklamada bulunarak; şunları söyledi: “Üniversitemizin kütüphane bakımından büyük eksiği var. Bunu daha önce Rektörlük seçimlerinde adaylık sürecinde de bahsetmiştim. Üniversitenin olmazsa olmazı kütüphanedir. Şu anda ‘en büyük eksiğiniz nedir?’ diye sorarsanız, kütüphanedir. Diğer yönleriyle eksikliklerimiz tamamlanmıştır. Hem sosyal olarak hem de eğitim-öğretimdeki laboratuvar ve benzeri araç ve gereçlerde eksiklerimiz yoktur. Ancak kütüphane üniversitenin olmazsa olmazıdır. Bu dönemde bizim öncelikli olarak yapacaklarımızın başında kütüphanenin yapılması ve kurulması olacak.”

HONAZ’DAKİ KAMPÜS ÇALIŞMALARINA ADIM ATILACAK

Kınıklı Kampüsü’nde boş alanın kalmadığını dile getiren Rektör Bağ, Honaz’da yapılması planlanan ikinci kampüs hakkında şu bilgilere yer verdi: “Yeni açılan fakültelerimiz var. Bu fakültelerimizin de binalarımızın yapılması konusunda kampüsümüzde yapılaşma gerçekleştirilebilecek boş alanımız şu anda yok. Ben başkanımıza ziyaretimde özellikle kütüphane için bir yer ayarlanmasını özellikle istedim. Çünkü üniversitemizin hem şehrimize hizmet vermesi açısından büyük, güzel ve fonksiyonel kütüphaneye ihtiyaç var. Onun dışındaki yapılaşmalarda şu anda kampüsümüz büyük oranda doldurulmuş durumda. Burada birkaç eksiği anca tamamlayabiliriz. İkinci bir kampüs alanına ihtiyacımız var. Pazartesi günü Honaz’a gerçekleştirdiğimiz ziyarette zaten Başkanımız bize bin dönümlük bir arazinin tahsis edildiğini söyledi. Biz de yeri baktık ve gerekli çalışmalar başlatılacak. Bu eksikliklerin de büyük ölçüde orada tamamlanması hedefleniyor. Tabi ki verilmiş bir kararımız yok. Bunu özellikle değerlendirme sürecinde öncelikli olarak ele alıyoruz.”

ERASMUS VE MEVLANA PROGRAMLARINA DEVAM EDİLECEK

PAÜ’de yapılan uluslar arası çalışmalar konusunda bilgiler veren Rektör Bağ, “Uluslararasılaşma çalışmaları elbette devam edecek. Daha önceki çalışmalara baktığımızda da bu çalışmalar; ERASMUS ve Mevlana programları kapsamında yürütülen çalışmalardır. Bunlar için devlet üniversiteleri olması gerekiyor. O nedenle bu mevcut FETÖ örgütüne bağlı olan yapılarla herhangi bir yapılaşma söz konusu değildir. Zaten resmi nitelikte de biz bunu bu şekilde yapamayız. Bizim bu çalışmalarımız da devam edecek. Çünkü ülkemiz özellikle Avrupa Birliği fonlarında ödemeler yapıyor. Bu ödemelerin hem öğrencilerimize hem de çalışanlarımıza hizmet vermesi açısından bu anlaşmaların sürdürülmesi ve yeni anlaşmaların da yapılması, gereklidir. Çünkü yapmış olduğumuz ödemeden de faydalanmamız gerekiyor. Yani bize hibe olarak tanımlanan paralar esasında bizim ödediğimiz paralardır. Ne kadar fazla alabilirsek bizim o kadar karımıza olur” dedi.

“ÜNİVERSİTEMİZDE GÜVENLİK VAR”

“Güvenlik anlamında üniversitemizde büyük eksiklik olduğunu söylemek istiyorum” diyen Rektör Bağ, şöyle devam etti: “Şöyle etrafımıza baktığımız zaman bizim üniversite ve kampüs çevresinin kapalı olmadığını görürsünüz. Yani isteyen kişi istediği noktadan buraya giriş yapabilir. Ayrıca belediye otobüslerinin içeriye girdiğini görüyorsunuz. Şu anda giriş ve çıkışlarda kimlik kontrolü yapılmıyor. Fakültelerin giriş ve çıkışlarında kimlik kontrolü yapılmıyor. Şu anda isteyen istediği gibi girebilir durumda. Hastane tarafından zaman zaman dilencilerin girdiğini görüyoruz. Biz bu yönde de gerekli çalışmaları başlattık. Vali Bey’in başkanlığında gerçekleştirmiş olduğumuz toplantıda da üniversitedeki güvenlik konusu masaya yatırılmıştı. Daha öncesinde de sürekli bize bildirildiğini de görüyoruz. Şu anda biz gerekli çalışmalara başladık. Ancak bu bir alt yapı çalışması gerektiriyor. Beraberinde başka tartışmalar da getirebilir. Hapishane üniversite  mi olacak? Girişin engellendiği üniversite mi olacak kalkışması da gelebilir. Ama bu yaşanan olay bunun ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Böyle bir olayın yaşanmasından dolayı biz gerçekten üzüldük. Bunun bir kız arkadaş meselesiymiş. Olayın niteliği değil, böyle bir olayın yaşanması bizi gerçekten üzdü. Kampüsün her tarafının çevrilmesi ve her bir taraftan da giriş-çıkışların kontrol altına alınması gerekiyor. Turnike sistemini getireceğiz. Kimlik kontrollerini yapacağız. Açık bir üniversite güvenlik açısından büyük bir zafiyet getiriyor. Öğrencilerimiz de bundan her daim şikayetçi.  Biz bunları yatırım planları içerisinde aldık.”

 “2 İLÇEMİZE 2 ENSTİTÜ AÇMAK İSTİYORUZ”

Üniversite ile sanayi işbirliği Denizli’de yapılan çalışmaları önemsediğini bildiren Rektör Bağ, “Üniversite ile sanayi işbirliği ilimiz için olmazsa olmazlardandır. Daha öncesinde bu hep ifade edildi ama göreve geldiğimiz anda da bunun istenilen şekilde olmadığını, birçok eksikliklerinin olduğunu gördük. Şu anda arkadaşlarımız çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyorlar. Yakın zamanda bu anlamda da olumlu gelişmelerin olacağını hep birlikte göreceğiz. Sanayi odası, ticaret odası ve diğer meslek gruplarıyla yakın işbirliği içerisindeyiz. Şu anda Denizli Ticaret Borsası’nın geliştirdiği projeye doğrudan ortak olarak 2 ilçemize 2 enstitü açmak istiyoruz. Çalışmalarımız şu anda devam ediyor. Bu bizim Ticaret Borsası ile gerçekleştirdiğimiz bir çalışmadır. Onların yürüttüğü ve 4 ayaklı olan projenin ilk ayağını biz üniversite olarak gerçekleştireceğiz. Bundan sonra da çalışmalarımız devam edecek. Umuyorum biz bunu başaracağız. Teknokent, hızlı gelişen teknokentler kategorisinde 3’üncü olduk. İnşallah önümüzdeki yıl bu hızı geçmede devam edecek. Üçüncülük birinciliğe doğru gidecek. İnşallah gerekli çalışmaları sürdürerek tekonkentimizi ve üniversitemizi istenilen düzeye getireceğiz.

TERMAL MERKEZ İHALEYE ÇIKACAK

Karahayıt’ta yapılması planlanan termal merkez hakkında bilgiler aktaran Rektör Bağ, “3 yıl öncesinde üniversitemize bu anlamda yatırım yapmak üzere ödenek ayrılmış. Paramız hazır. 3 yıldır da bekleyen bir paramız var ve atılması beklenen bir adım var. Ama atılmamış. Göreve geldikten 3 gün sonra biz, Kalkınma Bakanlığı’na çağrıldık. Orada uzman arkadaşımız, bu konuyu sordu. Biz de ‘gerekli adımları atacağız’ dedik. Döner denmez de hemen bu yönde adım attık. Vali Bey’in başkanlığında Karahayıt’ta bir toplantı gerçekleştirdik. Yine masaya yatırdık. Projeyi de hızlı bir şekilde tamamlayıp çok yakın bir zamanda da ihalesine çıkacağız. İhale aşamasına geldi. Sadece teknik konuda birkaç husus kaldı. Ölçekler noktasında bizim proje ve yerleşim alanında giderilmesi gereken eksiklikler var. Arkadaşlarımız yoğun şekilde üzerinde çalışıyorlar. Biz pazartesi günü gittik, yerinde tetkikler yaptık. Arazinin konumu itibariyle yerleşmenin nasıl olabileceğine baktık. O çalışmayı da tamamlamak üzereyiz. Çok yakın zamanda da ihaleye gireceğiz. 1-2 ay içerisinde geçekleştireceğimizi düşünüyorum. Kesin tarih vermek bizi yanıltır. Vali Bey ile Almanya gezimiz oldu. 3 kür merkezini gezdik. Önemli kür merkezlerindeki yapıları gördük. Bizim geliştirdiğimiz projenin onlardan eksik olmadığını gördük. Yaptığımız proje tammış” diye konuştu.

“FARKLI SÜREÇ YAŞADIĞIMIZ İÇİN 19 ÜNİVERSİTE ARASINDA DEĞİLİZ”

Pamukkale Üniversitesi’ndeki rektörlük seçimleri ve kendisinin şu andaki konumu hakkında da bilgiler veren Rektör Bağ, “Daha öncesinde seçim yapılacak hükmü vardı. Kanun Hükmünde Kararname ile rektör seçimleri kaldırıldı. Şu anda atamaya dönüştürüldü. Üniversitemiz soruşturma geçirdiği için eski rektör açığa alınmıştı. Dolayısıyla yasal olarak benim atanmam söz konusu olamaz. Ben değil bir başkası da olamaz. Öncelikli olarak onun görevinin sonlanması gerekiyordu. Şu anda da onun sonlandığını görüyoruz. Şu anda bizim üniversitemiz için de süreç başlamış durumda. Biz onlardan biraz daha farklı bir süreç yaşadığımız için 19 üniversite içerisinde biz yokuz. Onların rektörlüklerinin normal süreleri dolmuştu. Onlar yanlış hatırlamıyorsam 22 Temmuz’da seçim yapacaklardı. 15 Temmuz olayı gerçekleşince onların seçimleri iptal edildi. 19 üniversitenin seçimleri iptal edildiği için onların vekaletiyle bizim vekaletimiz aynı kategoride değildir. Onlar mevcut rektörler vekaleti sürdürdüler, bizde soruşturması devam eden bir rektörün yerine vekaleten atanan bir rektör olarak yola başladık. Onunla durumun netleştirmesi gerekiyordu. Şu anda netleşmiş durumda. Kesin atama sürecine girilmiş durumda” ifadelerine yer verdi.

“O ŞEKİLLERE BAKTIĞIMIZ ZAMAN BEN DE İNKAR EDEMİYORUM”

Geçtiğimiz günlerde bazı yerel basın organlarında yer alan ve üniversite yapılarında kullanılan Mason teşkilatının kullandığı simgelerin bulunduğu haberler hakkında da açıklama yapan Rektör Bağ, “Masonik yapılanmanın tüm Türkiye’de boyutunda ciddi bir yapılanma gerçekleştirdiğini biliyoruz. Şu anda sadece Pamukkale Üniversitesi’nin değil, Türkiye’nin gündeminde. Bu Masonik yapılanma ile FETÖ’nün işbirliği içerisinde olduğunu ulusal basınımızda da ifade ediliyor. Üniversitemizde bu anlamda bundan sizlerin tespitleriyle etkilendiğini de görüyoruz. O şekillere baktığımız zaman işin gerçeği ben de inkar edemiyorum. Şekiller benziyor. Niyet neydi onu bilemem” dedi.

“BENZEYEN ŞEKİLLERİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”

O şekilleri o anlamda şekilleri bozacak tedbirlerin alınması gerektiğini bildiren Rektör Bağ, “‘L’ şeklindeki binayı ‘T’ye mi dönüştürürüz, ek binalar mı yaparız bakacağız. Yapılaşma noktasında da istediğimizi yapamıyoruz. Biz imar planı söz konusu. Bu yapılaşma oranını daha fazla aşabilecek durumumuz da yok. Aşma noktasında da belediyemizin izniyle olacak. Bina eksikliğimiz var. En azından bu yapıları değiştirmek için tespitler noktasında gerekli çalışmalar yapılması gerekiyor.  Boğayı ilk gün kaldırtmıştım. O anlamda olduğu için değil de konulduğunda da ben bir anlam verememiştim. İlimizi temsil eden bir şey değil. Burada matadorlarımız yok, arenamız yok. Bir gün geldim, tam da benim fakültenin karşısında bir boğa heykeli var. Horoz olsaydı bir anlam verirdik. İlk günde onu göl bahçenin oraya taşıttım. ‘Aç susuz kalmasın’ diye de espri yaptım. Ama bu haber sonrasında da onu artık bir depoya kaldırmamız gerekiyor. Benzeyen şekilleri değiştireceğiz. Bu konuda sizlerin tespitleri ve uyarıları bizlerin yol göstericisi olacak. Bu haberler de o konuya dikkatimizi çekmiş oldu. Biz de gerekli çalışmaları yapacağız. Bu tür yapılanmalar noktasında bizim yönetim olarak doğrudan tespit yapmamız söz konusu değil zaten. Hafiyecilik yapma durumumuz söz konusu değil. Ancak kendisini belirgin bir şekilde gösteren sembollerle bunu görebiliriz ama bu sembollerin de burada gerçekleştirilmiş olması bizde de kaygı uyandırıyor. Neden öyle bir şekil yapılmıştı? Yarım kalmış bir projeydi. Tamamlandığında o şekillere andırdığını görüyoruz. O şekli tamamlayıcı olan kantini kesinlikle yapmayacağız. O şekli tamamlamayacağız. 1 Dolar’ın üzerindeki şekli biz şu anda ‘L’ şeklinde görüyoruz ama tamamlansa üçgenmiş. Üst tarafındaki yapıya baktığımızda da o gözü andıracak olan bir yapımı görüyoruz. Üst bakıştan ışık saçılmayı andıracak olan yuvarlak şekli görebiliyoruz.  Biz o eksik projeyi tamamlamayacağız ve şekli de değiştirmek için bir proje geliştireceğiz” diye konuştu.

YURTTA KALAN ÖĞRENCİLERLE KAHVALTI PROGRAMLARINA DEVAM EDİLECEK

Geçtiğimiz günlerde Cevat Akşit Erkek Öğrenci Yurdu’nda başlatılan kahvaltı programları ve yurtların durumu hakkında da açıklama yapan Rektör Bağ, “Öğrencilere burada eğitim öğretim hizmeti veriyoruz ama öğrencilerin burada kaldığı yerler önemli. En azından yetkililerle görüşme anlamında eksik varsa bunları yerinde görmek gerekiyor. Bu düşünceyle kahvaltı programları başlattık. İlk programı Cevat Akşit Erkek Öğrenci Yurdu’nda gerçekleştirdik. Sonrasında araya sınavlar girdiği ve fakültelerde sınavlar farklı olduğu için biz ara vermiş olduk ama o kahvaltılara da devam edeceğiz. Ben gittiğimde yurtların çok iyi bir düzeyde olduğunu gördüm. Devletimiz gerçekten öğrencilerin barınma problemlerine ciddi bir şekilde el atmış. Eski Kredi Yurtlar Kurumunun çok çok ötesinde. Çok güzel. 5 yıldızlı otel diyebileceğimiz ortamda barındıklarını görüyoruz. Benim zaten tereddütlerim yoktu. Yerinde görmüş olmak da beni memnun etti” şeklinde ifade etti.

BASKETBOL TAKIMI YENİDEN OLUŞTURULACAK

Pamukkale Üniversitesi bünyesinde bulunan ve geçtiğimiz sezon sonunda da ligden çekilme kararı alan Sinpaş Basketbol Takımı hakkında da açıklamalarda bulunan Rektör Bağ, “Şu anda üniversitemizde dünya standartlarında bir salonumuz var. Şu anda da basketbol takımının olmaması büyük bir eksiklik. Böyle bir salon var ve gerçek fonksiyonunu icra edemiyor. Dolayısıyla bu yönde de gerekli çalışmalarımız olacak. Spor Bilimleri Fakültesi Dekanımız ile bu konuyu görüşüyoruz. Tekrar oluşum yönünde çalışmalarımız var” dedi.

HUKUK FAKÜLTESİ VAR TABELASINI BİLE ASACAK YER YOK

Eski Rektör Hüseyin Bağcı döneminde adımları atılan Hukuk Fakültesi’nin son durumu hakkında da bilgiler veren Rektör Bağ, şunları aktardı: “Hukuk Fakültemiz açılmış durumda. Şu anda öğretim elemanı bulma çalışmalarımız devam ediyor. Öğretim elemanı, Profesör, doçent ve yardımcı doçent düzeyinde tamamlanmadan eğitim-öğretime başlaması söz konusu değil. Hali hazırda da bina eksikliğimiz var. Binamız olmadığı için tabelasını bile şu anda asamadım. Nereye asayım diye de düşünüyorum. Yakın zamanda bir yerde tabelayı asmamız lazım. Sonra dekanını atamamız ve yapılaşmayı gerçekleştirmemiz gerekiyor. İlimiz için de iyi bir çalışma olacağını düşünüyorum. Hukuk Fakültesi bir eksikliğimiz idi. Bu eksiklik de bu şekilde tamamlanmış olacak. Denizli’ye öğrenci çekebilmemiz için farklı konseptte düşünmemiz gerekiyor.”

“YAZIŞMALARI BİREBİR KENDİM YAPIYORUM”

Alışmışın dışında  uygulamalara imza atan Rektör Bağ, öğrencileriyle sosyal medya üzerinden görüşüyor. Öğrencilerin sorunlarına sosyal medya üzerinden cevap veren Rektör Bağ, “Sosyal medya kullanımını ben devam edeceğim. Şu anda sosyal medya kullanımı farklı bir boyuta ulaştı. Öğrenciler doğrudan mesaj yazma şekline dönüştürdüler. İlk başta da o şekilde olması gerekiyordu. Şu anda birçok yazıkları yazı özel şeklinde olduğu için fazla yansıma olmuyor. Çağrı Merkezi’ni de çok yaygın kullanıyorlar. O büyük bir eksiklikti. Onu oluşturduktan sonra da doğrudan mesaj yazmalar da azaldı. Ben yazışmaları birebir kendim yapıyorum. Anında dönüş yapamıyorum. Öğrencilerim bunu biliyor artık. Bu kültür oluşması gereken bir kültür. Büyük bir eksiklik idi. Öğrencilerle birebir diyalogda olmamız gerekiyor” dedi. 

 

Denizli Gazetesi uygulamamızı ücretsiz indirip; gelişmelerden anlık olarak haberdar olabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir