Pamukkale Üniversitesi ve Denizli Valiliği tarafından düzenlenen ‘15 Temmuz Darbe Girişimi ve Toplumsal Etkileri’ konulu panele konuşmacı olarak katılan Denizli Valisi Dr. Ahmet Altıparmak,15 Temmuz gecesi Denizli’de yaşananlar hakkında konuştu. Darbe girişimi başlangıcında 2 telefon görüşmesi yaptığını belirten Altıparmak; “Eski içişleri bakanımız Efkan Ala ile görüştük. Mutlaka bir üst rütbeli askerin televizyona çıkıp konuşsun diye […]
Pamukkale Üniversitesi ve Denizli Valiliği tarafından düzenlenen ‘15 Temmuz Darbe Girişimi ve Toplumsal Etkileri’ konulu panele konuşmacı olarak katılan Denizli Valisi Dr. Ahmet Altıparmak,15 Temmuz gecesi Denizli’de yaşananlar hakkında konuştu. Darbe girişimi başlangıcında 2 telefon görüşmesi yaptığını belirten Altıparmak; “Eski içişleri bakanımız Efkan Ala ile görüştük. Mutlaka bir üst rütbeli askerin televizyona çıkıp konuşsun diye ısrarla kendilerine bir hatırlatmada bulunduk. Milletvekilimiz Şahin Tin’le aynı şekilde ve o kalabalıkların Tugay’a yürümemesi için biz onları ikna ettik” dedi.
"ALTIPARMAK; “ESKİ İÇİŞLERİ BAKANIMIZ EFKAN ALA İLE GÖRÜŞTÜK”
Pamukkale Üniversitesi ve Denizli Valiliği tarafından Pamukkale Üniversitesi Kongre Kültür Merkezi’nde ‘15 Temmuz Darbe Girişimi ve Toplumsal Etkileri’ konulu panel düzenlendi. Dumlupınar Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaçmoderatörlüğünde yapılan panelde; Vali Dr. Ahmet Altıparmak, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, PAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Ağırman ve PAÜ Rektör Danışmanı İbrahim Akman konuşmacı olarak yer aldı. Panelde 15 Temmuz gecesi yaşananlar hakkında bilgiler veren Vali Altıparmak; “O gece iki telefon görüşmem oldu. Eski İçişleri Bakanımız Efkan Ala ile görüştük. ‘Mutlaka bir üst rütbeli askerin televizyona çıkıp konuşsun’ diye ısrarla kendilerine bir hatırlatmada bulunduk. Buradaki askerlerin ikna olması açısından önemliydi.‘ Bu bir FETÖ’cü darbedir. Devlet bütün ordusu ile bu eylemin içerisinde değildir’ algılatmak için, anlatabilmek içindi” diye konuştu.
“ARKADAŞLARIMIZ HAKİKATEN CİDDİ BİR GAYRET GÖSTERDİ”
İkinci telefon görüşmesi hakkında da bilgiler veren Vali Altıparmak; “Daha sonraki telefon görüşmemizde havaalanı ile ilgili bir İç İşleri Bakanı Müsteşar Yardımcımız’la; ‘bakın burada bir hareketlenme var.Zamanla buraya uçaklar gelebilir.Aman sahip olun. Diğer illerimizden gelmesin. Biz burada son derece engel oluruz” diye. Bu çerçeve de başladık. O arada Sayın Cumhurbaşkanımız’ın telefon konuşması, görüşmesi halkı ciddi manada hareketlendirdi. Meydanlara toplanmalar başladığını duyduk. Bu tabi ki bize de bir cesaret verdi. Artık bu grup; FETÖ’cü bir grup. Böyle bir ayaklanma dolayısıyla neyimiz varsa mücadele edeceğiz. Onların başarısız olması adına mücadele edeceğiz diye. Arkadaşlarımız hakikaten ciddi bir gayret gösterdi. Emniyetimiz, Jandarma komutanımız keza Emniyet Müdürümüz ve tugayla haberleşmemiz başladı. Büyükşehirle haberleşmemiz ciddi manada devam etti. Milletvekilimiz Şahin Tin’le aynı şekilde ve o kalabalıkların Tugay’a yürümemesi için biz onları ikna ettik. Eğer tugaya yürürse onlarında hazırlığı var karşılıklı kan dökülür biz olaya hakimiz mümkünce herkes yerinde dursun” dedi.
VALİ’DEN AKÇA GRUBU’NA TEŞEKKÜR
11’inci Mekanize Tugayı’ndan asker çıkışının gerçekleşmemesi için Tugay’a tehdit ettiklerini de söyleyen Vali Altıparmak; “Tugay’a da şu şekilde tehdit ederek;’15-20 bin insan meydana toplandı. Bırakırsak kan dökülür. Linç ederler. Sizlerde çoluğunuzda, çocuğunuzda linç olursunuz. Dolayısıyla şu hazırladığınız tankları içeri çekin’ dedik. Onlarda tankları içeri çekti. Kalkışmanın içinde olduğunu yüzde yüz emin olduğumuz halde değilmiş gibi psikolojik üstünlüğümüzü sağlayarak, ona hiçbir zaman saygısızlık etmeyerek konuşmamızı sabaha kadar bu şekilde sürdürdük. Hareketlenmeden sonra belediyemiz ve AKÇA Grubu’na da çok teşekkür ediyorum. Bütün iş makinalarını toplayarak tugayın etrafını sardı. Havaalanında ‘hareketlenme başladı’ diye haber geldi. Çıkıştan haberimiz olunca ‘takip ettirdik’ dedik. Marmaris’e mi gidecekler acaba?Cumhurbaşkanımızın orda olduğunu biliyorduk. Ankara’ya mı gidecekler? Ankara’ya yöneldiklerini görünce tabi biz olayın bir parçasını görebiliyoruz. Tam parçasını göremiyoruz. 8-9 tane askeri araç içinde komandolar var” şeklinde konuştu.
“O GECE BİZİM İÇİN BASİRETLE VERASETLE YÖNETİLMİŞ BİR GECEYDİ”
Çardak Havaalanı’nda hareketlenmenin olduğu istihbaratıyla birlikte harekete geçtiklerini belirten Vali Altıparmak; “ Havaalanında tedbir almaya başladık. Hemen bölgenin elektriğini kestirdik. Jeneratörleri arızalandırdık. Oradaki teknik personeli uzaklaştırdık. Çünkü orda kaldıkları zaman büyük bir tehlike oluşturacak. Afyon Valisi’yle görüşerek;Karayoluyla da gidebilirler diye Dinar’da yolları kestirdik. Ancak havaalanında daha sonra bir bilgi aldık arkadaşlar oraya vardığı zaman 400 kişi gelmiş ve havaalanına yerleşmiş. O arada geçmişler havaalanına elektriği kestirmişiz, jeneratörleri arızalandırmışız, yakıtları boşalttırdık. Daha sonra arkada kalan o 70-80 kişiyle sivil alana gitmişlerdi ve dönüşlerinde de Çardaklılar hepsine teşekkür ediyorum, büyük bir cesaretle önlerine geçerek;onların askeri kesime geçmelerine engel oldular. Yaya geçmeye kalktıklarında yine Tugay’la görüşerek geçmelerine izin verdirmedik. ‘Yerlerinde kalsınlar, linç olacaklar’ dedik. Bu şekilde devam eden gece boyunca sağolsunBaşsavcımız da yanımızdaydı. Gece boyunca detaylı olarak oda notlar aldı. Ve sabaha karşı son görüşmemizde Tugay Komutanı’na ‘kesinlikle erleri askerleri ayrı rütbelileri ayrı teslim alacağız, silahlarını bırakmış olarak’ dedik. Oda biraz nazlandı ama en azında orayla irtibat kurmayı sağladı ve o şekilde olacağını aktardı sanırım. Daha sonra teslim alışta sorun çekmedik. Bu arada bu gruplar içinde olanların ailesinden ulaşanlar oldu. ‘Biz bunlardan değiliz, bunların içinde kaldık’ diye serzeniş içinde bulunanlar oldu. Velhasıl arkadaşlar o gece bizim için Allah’a şükür basiretle verasetle yönetilmiş bir geceydi. Ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum ve o gece sabahında da Jandarma Komutanımızı da gönderdik asker olarak teslim olması daha uygundur diye o 517 rütbeli ve eri teslim aldık” ifadelerine yer verdi.
“ELBETTE Kİ SUÇLUYA EN AĞIR CEZAYI VERECEĞİZ”
Savaş ortamını hep merak ettiğini söyleyen Vali Altıparmak; şöyle devam etti: “Kıbrıs’ta öğrenci bir hocama sormuştum ‘nasıl savaş?’diye. ‘Biz girdiğimizde büyük bir savaştı.Kurşun oradan buradan geçmiş umurumuzda değildi’ dedi. Hakikaten bende o gece öyle hissettim. Sonrası daha farklı bir şey. Kim bulaştı?Kim bulaşmadı?Kim suçlu?Kim suçsuz?Burada vicdanın harekete geçmesi elbette ki suçluya en ağır cezayı vereceğiz, cezalandıracağız. Bundan kimsenin en ufak şüphesi olmasın. Ama suçlu mu?Suçsuz mu?Karar verme durumu bizim için en kritik nokta. Burada öğretim üyesi kim FETÖ’cü değil herkes bilir. Bizde kendi camiamızı çok iyi biliriz.Hakimsavcı arkadaşlar keza çok iyi bilir. Öğretmenler kendilerini bilir. Bu kanaatte bizim için çok önemli çünkü Anayasa Mahkemesi’nde karara baktığınız zaman onun onlar arasında olduğuna ciddi manada delil varsa etraftan artık bunun devletle bir işi olamaz. Bu noktada elimizden geldiğince defaatle tekrar ettim. Şimdide tekrar etmek istiyorum. ‘Onlar sizin düşmanınız’ diye adaletle hükmetmeyecekmisiniz?Elbet en büyük düşmanımızda olsa adalete hükmedeceğiz. Ve adil olarak elimizden geldiğince suçluya suçlu muamelesi yapmak da adalettir. Suçsuzu korumak da adalettir. Bu kritik çerçeve de hareket edeceğiz.”
‘BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE’ KİTABINI GENÇLERE TAVSİYE ETTİ
“Allah bir daha böyle bir şeyi bu memlekete yaşatmasın” diyen Vali Altıparmak; “Yaşatmaması içinde özellikle bu gençlerimizin şahsiyetli olarak yetişmeleri, makam mevki, ödüller, madalyaların ötesinde topluma bu millete inanma bilinci taşımaları çok çok daha önemlidir diye düşünüyorum. Her halukular da bir şeyler oluruz. Kimse aç kalmaz. Çalışkanlığınızın becerinizin ama asıl olan nereye gelirseniz gelin o noktada işte milletin derdine dert edinmek, bu milleti ileri taşıma noktasında bana göre ben işimi en iyi derece de yapabilirim demektir. Eğer bunu diyebiliyorsak inanın bu toplum çok farklı yere gelecektir. Bu çerçeve de her yerde ifade ediyorum. Sık sık basında da yer aldı. Özellikler ‘Beyaz Zambaklar Ülkesinde’ gençlere çok tavsiye ediyorum. Okuyun ve 2 milyon nüfuslu bir Finlandiya’nın 80 milyonluk bir ülkeye bütçesine maliyesine fark attığını ve nasıl bir gelir ürettiğini lütfen görün. Bu basit olmuyor” diye konuştu.
“BİZ AİLE KÜLTÜRÜNÜ ARTIK YERLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ”
Sözlerine iki örnek veren Vali Altıparmak; şunları aktardı: “Burada iki basit örnek vereceğim. ‘Benim halkımın eliyle çamaşır yıkayacak kadar vakti yok diyor.’Onun için ‘ben çamaşır makinasını imal edeceğim. Herkesin evine çamaşır makinası girecek’ diyor. Ve ondan sonra dünya devi oluyor. Ve o adam daha sonra parlamentoya 150 milletvekili sokuyor. Ülkenin yönetiminde ‘bende etkin olacağım’ diyor. Bir örnek daha vereceğim o da Finlandiyalı ‘en iyi şekeri üreteceğim’ diyor en iyi reçeli imal ediyor. ‘En kalitelisini bu halkıma en ucuza mal edeceğim’ diyor. ‘İnsanlarımız, gençlerimiz gürbüz yetişsin’ diyor. Hakikaten fukaralıktan fakirlikten Finlandiya çürümüş halde o zaman. Reçeli meşhur oluyor. Ticaret ahlakına bakın ve ondan sonra İngiliz iş adamları teklif ediyor ve 2000 bin bilmem kaç koli ‘almak istiyoruz’ dedikleri zaman aynı ‘fiyat kaydında’ diyor ve hesap ediyor. İngiliz’e diyor ki ‘aynı fiyatta vermeyeceğim, size daha ucuz vereceğim.’ Ve daha sonra İngiltere, Almanya, Hollanda, Amerika’ya bu pazara giriyor. Aynı şeyi şimdi kendinize sorun ve çevrenize sorun. Bize böyle bir teklif gelse 2 kat fiyat çeker miyiz? Çekmez miyiz? Arkadaşlar bizim asıl sorunumuz burada. Bakın ne olursak olalım biz aile kültürünü artık yerleştirmek zorundayız. Bu ülke bizim, bu insanlar bizim, bu hizmet aşkını hangi yaşta olursanız olun öldürmeyecek şekilde lütfen kendinizi besleyin. Bu beslemeleriniz de hocalarınızla ve kaynaklarla olacak. Bu vesileyle sizlere hitap etmekten onur duyuyorum.”
Yazı Dizisi; Gürkan GÖK-İbrahim ALAYONT
YARIN; BAŞSAVCI ALPER; “DÜNYA DEMOKRASİ OLUŞUMA DAYALI BİR ŞEY İZLİYORUZ”