Çal İlçesi’nde UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan ve 847 yıldır sürdürülen Sudan Koyun Geçirme Şenlikleri, bu yıl korona virüs tedbirleri kapsamında temsili olarak yapıldı.
Çal İlçesi’nde, UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan ve 847 yıldır festival havasında yapılan ve geleneksel hale gelen Sudan Koyun Geçirme yarışması, Çal Belediyesi tarafından alınan kararla sadece temsili olarak yapıldı.

Aşağıseyit Mahallesi Köprübaşı Mevkii’nde Büyük Menderes Nehri kenarında düzenlenen yarışmaya, normalde 50’ye yakın çoban katılırken bu yıl korona virüs tedbirleri kapsamında temsilen 8 çoban yer aldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından 8 çoban, tek tek anons edildi. Çobanlardan sırası gelenler, ‘el koyunu’ adını verdikleri baş koyunları nehirden geçirmeye çalıştı.
“GELENEĞİ YAŞATMAK İÇİN ÇABA SARF EDİYORUZ”
35 yıldır çobanlık yapan İbrahim Kuzdere; “Asırlardır devam eden bu gelenek unutulmasın diye korona virüse rağmen, koyunlarımızla temsili olarak katıldık. Benim için en önemli olan üç şey; koyunum, kepeneğim ve köpeğimdir. Geceleri koyunumla yatar, koyunumla kalkar, onunla yemeğimi yerim. Biz bu geleneği yaşatmak için çaba sarf ediyoruz. Bize bu geleneği gelecek nesillere aktarmamız için büyüklerimiz öğütler verdi. Onlardan bu geleneği gördük. Bunun için buradayız” dedi.

“KOYUNLA BİR BAĞ KURUYORUZ”
Çoban Arif Lahnacı; “Etkinlik bu yıl salgına takıldı. Ancak biz bu geleneği yaşatmaya devam ediyoruz. Bir yıl boyunca bu gelenek için hazırlık yapıyoruz. Ancak el koyunlarıyla ömrümüz geçiyor. Daha kuzuyken bizler sürünün içinden el koyunu olacak hayvanı seçiyoruz. Bu günlere gelene kadar ise tek yaptığımız şey; ayrılmamak. Çünkü biz koyunla bir bağ kuruyoruz. O yüzden yanımızdan ayrılmıyorlar. Adeta benim evladım. Bugünde beni mahcup etmedi. Çünkü biz çobanlar arasında böyle güzel ve heyecanlı bir rekabet var” ifadelerini kullandı.

“BU GELENEK BİZİM HER ŞEYİMİZ”
Yaklaşık 30 kilometrelik mesafeden geldiğini belirten Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan adına yarışan İsmail Karcı; “Bu gelenek bizim her şeyimiz. Kültürümüz. Biz bu geleneği büyüklerimizden gördük. Ben 50 yaşındayım. Bu geleneği sürdürmeye çalışıyorum. 30 kilometre uzaklıktan bu gelenek için geldi. Aslında çok fazla çoban ve izleyici bu şenliğe katılırdı. Ancak bu yıl salgından dolayı Çal Belediyesi böyle bir karar aldı. Yine de gerçekleştirildiği için mutluyuz. Umarım sene daha fazla katılım olur. Çünkü yıllarca yanımızdan ayırmadığımız eğittiğimiz el koyunlarıyla bizler çobanlar burada hünerimizi sergiliyoruz. Katılamayan birçok çoban arkadaşımız üzgün. Ancak yine de salgına rağmen buradayız. Bu gelenek bizim kültürümüzdür” şeklinde konuştu.

“TURİZMLE BİRLEŞTİRMEK İSTİYORUZ”
Bu yılki geleneğin salgın nedeniyle temsilen yapıldığını belirten Belediye Başkanı Fethi Akcan; “8 asır önce bir beyin, kızına aşık olan çobana koştuğu şart olarak, tuz yedirilen koyunların su içmeden nehirden karşıya geçirmesini istemesi efsanesinden yola çıkılarak yapılan yarışları, geçen yıla kadar yaklaşık 10 bin kişi izliyordu. Bu yıl maalesef korona virüs nedeniyle sadece geleneği sürdürmek amacıyla temsili olarak yaptık. Amacımız bu geleneği ara vermeden devam ettirmek. Bu gelenek UNECSO’nun da dikkatini çekti. 2004 yılında Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alındı. Bizler bu geleneği yaşatacağız. Geleneği turizmle birleştirmek istiyoruz. Bununla ilgili bir altyapı çalışmamız var” şeklinde ifade etti.

YARIŞMAYA KATILAN ÇOBANLAR!
847 yıldır sürdürülen Sudan Koyun Geçirme Şenlikleri’ne bu yıl sınırlı sayıda çoban davet edildi. Şenliğe katılan çobanların isimleri şu şekilde: İbrahim Kuzdere, Arif Lahnacı, Ömer Atmaca, Ramazan Atik, İsmail Karcı, Osman Arslan, Ramazan Çandır ve Selahattin Eşmeli.