Her ilişkinin aslında, ilişkiyi yaşayan iki kişi dışında bir tane de üçüncü bir kimliği vardır.
Bu kimliğe ilişkinin kendine ait bir aurası, enerjisi, ya da havuzu diyebiliriz.
Eğer o havuz; birazdan bahsedeceğim “mahşerin dört atlısı”nın; tozu dumana katarak ortalıkta koşturmaya başlamasıyla, yavaş yavaş kirlenmeye başlarsa; bir başka deyişle, atların çıkardığı tozlar havuzu zehirlerse, ilişki de mutlaka eninde sonunda biter…
…
Bizlere düşen ise bu 4 atlının farkına vararak; ilişkimizi korumak adına bir an önce o havuzu temizleyip; o kirli suyu/zehiri havuzdan arındırıp, temiz suyla doldurarak havuzu berraklaştırarak havuzumuzun suyunu yeniden eski haline getirmek.
…
Mahşerin dört atlısı neler öncelikle bahsedelim…
John Gottman (Amerika’da yazar ve araştırmacı) uzun süren evliliklerin neden uzun sürdüğünü; evlendikten birkaç yıl içinde bitenlerinse ne sebeple bittiğini araştırmaya başlamış.
Yani ne oluyor da bazı evlilikler 25 yılın üzerinde sürerken, diğerleri 3-5 yıl içinde bitiyor?
…
Bunun için bir deney yapmaya karar veriyorlar.
Deney için birçok çiftle çalışıyorlar.
…
İlişkilerinde sorun yaşayan çiftleri cam bir odaya koymuşlar ve uzlaşamadıkları bir konuyu gözlerinin önünde tartışmalarını istemişler ve kavga esnasında ne yaşadıklarını gözlemleyip cam kafeslerin arkasında not almışlar…
Çiftler anlaşamadıkları konuyu tartıştıklarında gözlemciler ilişkinin geleceğini tahmin etmeye başlamış.
Kimisi gözlemledikleri bazı ilişkilerin, üç yıl içinde biteceğini not alırken; bazılarının ise devam edeceğine karar vermişler.
…
Tartışmalarını izledikleri çiftleri ise
üç sene boyunca takip etmeye devam etmişler.
Telefonda her yıl arayıp ilişkilerin devam edip etmediklerini sormuşlar.
Üç yılın sonunda %95 oranında gözlemcilerin doğru tahminde bulundukları ve ayrılacak dedikleri çiftlerin gerçekten de bu süre içinde boşandıklarını öğrenmişler.
..
Peki işin sırrı neymiş? Hangi çiftlerin ayrılacağını hangi çiftlerin devam edeceğini nasıl bilmişler?
..
İşin sırrı kavgayı doğru gözlemlemekteymiş; eğer “mahşerin dört atlısı” bu kavganın içindeyse ve önceden kararlaştırılan bir “kesici” kullanmıyorlarsa bu ilişkinin bitme olasılığı çok yüksekmiş.
..
Evet gelelim mahşerin dört atlısına. Bunları kısaca şöyle açıklayabiliriz :
1-suçlama 2-savunma 3-küçümseme/hor görme 4-duvar örme /küsme.
..
İlişkimizde ne kadar çok bunları yaşıyor, yapıyor, maruz kalıyor, maruz bırakılıyor; fark etmeden içinde kendimizi buluyorsak; “mahşerin dört atlısının” ilişkimizde tozu dumana kattığının sinyallerini veriyor demektir.
..
Herhangi bir ilişkide -kendinizi - suçlandığınızı veya suçladığınızı; savunmada olduğunuzu -küçümsendiğinizi veya küçümsediğinizi; küsme durumunda kaldığınızı düşünün.
Bunlara maruz kaldığınız ilişkinin hiç de sağlıklı olmadığını ve iletişimden yoksun bir şekilde bir süre sonra bittiğini fark edeceksiniz.
Sürekli karşımızdaki bizi suçluyorsa bir süre savunmada kalıyoruz ve sonrasında iletişim kopuyor.
Biz tartışma esnasında karşımızdakini küçümsüyorsak karşımızdaki küsebiliyor ve iletişim yine kopuyor.
Suçlama savunmayı doğurur ve en yaygın iletişim hatalarından biridir.
Küsme alanında ise maalesef enerjinin kesildiği, ilk 3 te hiç olmazsa ufak da olsa iletişimin devam ettiğini, ancak bu 4. atlıda artık yapacak, konuşacak bir şey kalmadığını gösteriyor…
Bu sadece ikili ilişkilerde değil işimizdeki ilişkilerde de geçerlidir.
…
Evet kesici demiştik; kesici de aslında eşlerin karşılıklı olarak anlaşarak kavgayı durduracak bir kelime bulmalarını ifade ediyor.
Mesela kavganın ortasında bir taraf diğer tarafa sevgi gösteriyorsa(bir makas alıyor;sarılıyorsa) veya bu kesici sözcüğünü kullanıyorsa bu ilişki devam ediyor. :))
Kesici olarak yeter bu kadar artık kavga etmeyelim dur demek yerine onlara güzel bir anı paylaştıkları zamanı hatırlatacak zihnimize çapa yapacağımız bir kelime olabilir diyor Gottman; örneğin “kahve!”
…
Tartışmanın ortasında kesici olarak kahve sözünü hatırlattıkları tartışmayı orada bırakıp kahve içmeye çıkan çiftler gerçekten de uzun süreli ilişkileri devam ettirebiliyorlar.
Size önerim ilişkimizde mahşerin dört atlısını koşturmayalım ;havuzumuzun zehirlerden arındırıp temiz suyla dolduralım; güzel anlarla çoğalttığımız havuzumuzu berraklaştıralım ve ilişkilerimizde mutlaka bir kesiciye yer açalım…
…