Günlük hayatta dilimize pelesenk olmuş bazı dilek ve dua cümleleri var ve o kadar iyi niyetli ve yerinde kullandığımızı düşünerek ediyoruz ki bu duaları dilekleri…Oysa ki zihnimiz için yükleminde olumsuzluk eki olan cümleler tam tersi etki yapıyor. Örneğin; yeni evlenen kişilere “Allah ağzınızın tadını bozmasın.” deniliyor fakat zihnimiz bunu ağzınızın tadını bozsun olarak algılıyor. O […]
Günlük hayatta dilimize pelesenk olmuş bazı dilek ve dua cümleleri var ve o kadar iyi niyetli ve yerinde kullandığımızı düşünerek ediyoruz ki bu duaları dilekleri…Oysa ki zihnimiz için yükleminde olumsuzluk eki olan cümleler tam tersi etki yapıyor. Örneğin; yeni evlenen kişilere “Allah ağzınızın tadını bozmasın.” deniliyor fakat zihnimiz bunu ağzınızın tadını bozsun olarak algılıyor. O yüzden bunun yerine “Allah geçim düzenliği versin.” şeklinde değiştirebiliriz dileğimizi.
Örnekleri çoğaltmak mümkün aslında yeni araba alan birine “Allah kaza bela vermesin” değil “Sağlıklı, huzurlu, mutlu günlerde, sevdiklerinle birlikte ağız tadıyla binmek nasip olsun” diyebiliriz. Bu 2 cümle arasındaki farkı gözlerinizi kapatıp kendinizin duyabileceği yükseklikte seste söylediğinizde 2 cümlenin size hisettirdiği ve zihninizde canlanan görüntüler arasındaki farkı çok net hissedebilirsiniz. Denemenizi tavsiye ederim. “Kaç çocuğun var?” diye sorulduğunda ve cevap verdiğimizde “Maşallah maşallah Allah acılarını göstermesin.” deniliyor ve zihin burada direkt acı kelimesine odaklanıyor. Eğer cevap olarak şu cümleyi kursaydık nasıl olurdu “Ömür boyu başarılarına, sağlıklarına, güzel, keyifli anlarına şahitlik edersiniz umarım.”. Bizim için elleriyle güzel yemekler yapan ya da bizi elleriyle tedavi eden hekimlere, terapistlere de “Ellerin dert görmesin.” diyoruz “Ellerin hayat boyu hep böyle güzelliklere, şifalara, iyiliklere vesile olsun, böyle güzel lezzetler açığa çıkarsın.” demek daha hoş değil mi?
Bazen şekil olarak yani yüklemde olumsuzluk eki içermese de içerik olarak olumsuzu çağrıştıran nitelendirmeler de kullanabiliyoruz. İlk çocuk, ilk torun ya da ilk evcil hayvan ya da herhangi birşeyin ilkini tanımlarken, “İlk göz ağrısı” diyoruz. Bunu da “ilk göz aydınlığı” şeklinde değişitrebiliriz. Ya da “Zayıflamak istiyorum.” cümlesine bir bakalım burda bir zorunluluk da hissediliyor ve bu zorunluluk da bizim dileğimizin gerçekleşmesinde direnç oluşturuyor. Zihnimizin bu niyetin tezahürünü daha kolay gerçekleştirmesi için “İdeal ve sağlıklı olan kilomda olmayı ve sağlıklı beslenerek, spor yaparak ve sağlıklı yaşayarak bu kiloya gelmeyi seçiyorum.” dersek bu niyetin gerçekleşmesi için çok daha farklı ve kolay deneyimleri çekeriz hayatımıza.
Son olarak, birisiyle randevulaştınız ve görüşmek istiyorsunuz “Tamam şu gün şu saatte orda olmaya, gelmeye çalışacağım.” yerine “Tamam şu gün şu saatte şurada görüşüyoruz.” demek bu isteğin gerçekleşmesini akışkan ve net hale getirecektir. Çünkü yine beynimiz için “-e çalışmak” eki bir anlam ifade etmiyor. Cümlelerinizi değiştirmek için önce nerelerde bunları kullandığınızı farkedin, sonra kabul edin ve sonra da değiştirmeye başlayın…