Kahramanmaraş’taki 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 11 şehirde büyük yıkıma yol açtı. Binlerce can kaybı ve binlerce yaralı bulunan bölgede depremzedeler için Türkiye seferber oldu. Yardım seferberliğine Denizli’den katılan derneklerden biri ise DESİAD.

“ASRIN FELAKETİNİ YAŞADIK”

DESİAD Başkanı İbrahim Şenel yaşanan depreme değinerek; “Tam anlamıyla asrın felaketini yaşadık. 40 bini aşan bir can kaybı var. Yüz binlere yaklaşan da yaralı sayımız var. Kaybettiğimiz canlar için Allah’tan rahmet diliyorum. Kalanlara sabır diliyorum. Tarifi mümkün olmayan bir acı bu. Kelimelerle anlatılabilecek gibi değil. Biz oturduğumuz yerden bunu ne kadar hissediyoruz? Çok ayrı bir konu ama bir empati yapmaya çalıştığımda altından kalkabilir duygular değil. İnsanlar yaşadığı şehri, yaşadığı mekanı, mahalleyi, evi, iş yerini, her şeyi terk etmek zorunda kaldılar. Büyük bir göç söz konusu. Uzun yıllar sürecek demagojik, sosyolojik ve ekonomik etkileri olacak bir konudan söz ediyoruz. Baktığımızda depremin etkilediği alan yüz ölçümü olarak Yunanistan’dan büyük. Nüfus olarak pek çok Avrupa ülkesinden büyük. Aslında bir ülkeyi ortadan kaldırdı bu deprem. Ülke nüfusu ülke sınırları olarak. Enkaz kalktıktan sonra arama kurtarma çalışmaları bittikten sonra artık önümüze bakma zamanı olduğunu söyleyebiliriz. Ama önümüze baktığımızda ne göreceğiz?” dedi.

“ÜLKENİN ON BEŞ YILINA AMBARGO KOYAN BİR FELAKET”

Başkan Şenel depremin ekonomik etkilerinin altını çizerek TÜRKKONFED’in çalışmalarına değindi. Şenel; “TÜRKONFED depremin etkilediği ekonomik boyut hakkında bir rapor sundu. Yaklaşık 85 milyar dolarlık bir ekonomik yıkımdan söz ediliyor. Ben 100 milyar dolarları aşacağını tahmin ediyorum. Ülkenin on beş yılına ambargo koyan bir felaket yaşadık. Dersler çıkarabilir miyiz? Açıkçası ders çıkarmak konusunda maalesef biraz sorunluyuz. Bunu söylemek de çok acı verici. Ama ben artık bunun ders çıkarılacak son olay olduğunu düşünmek istiyorum” şeklinde konuştu

“DESİAD OLARAK GÖREVİMİZ BİTMEDİ”

Başkan Şenel depremin ilk gününden itibaren koordineli bir şekilde çalıştıklarının altını çizerek, ilk etapta 5 bin adet battaniye gönderdiklerini söyledi. Desiad Başkanı Şenel, “Denizli Valimiz Hatay Antakya’da koordinatör görevi üstlenmişti. Kendisine ulaştık.
Bölgeye gidip gelenlerle görüştüğümüzde barınma ihtiyacının en belirgin ihtiyaç olduğunun bilgisini aldık. Çadır yardımı planladık ve geçtiğimiz haftada 100 adet çadır gönderdik.  Mehmet Çakmak arkadaşımızın organize ettiği organizasyonda 100 adet çadır sobası, sevgili Ekrem Ateş’in destekleriyle uyku tulumu, seyyar tuvalet, odun, bebek bezini bir tır oluşturarak geçtiğimiz hafta bölgeye intikal ettirdik. Desiad olarak görevimiz bitmedi. Enkaz kalktıktan sonra oradaki iş gücü, insan gücü, insan kapasitesi, iş kapasitesine yönelik ne yapabilirizi yerinde tespit etmek istiyoruz. Önümüzdeki günlerde bölgeye bir takım ziyaretler yapmayı planlıyoruz. İşletme sahipleri, sanayiciler, üreticiler şu anda can derdindeler. Ama eninde sonunda önümüzdeki günlerde işletmelerin başına geçip ne tarz bir hasara uğradıklarını, ne yapabileceklerini, nasıl bir insan kalbi, iş gücü, iş kaybı yaşadıklarını tespit edecekler. Biz de tam oraya o vakit gittiğimizde onlar için ne yapabileceğimizi yerinde tespit edersek belki bölgeden bu anlamda da bir katkımız olabilir. Denizli’den oraya da bu anlamda el uzatabiliriz diye düşünüyoruz. Ayrıca bölgeden Denizli’ye gelen depremzedelerle ilgili de burada ne yapabileceğimize dair birtakım fikir jimnastiklerimiz mevcut” dedi.

“İMAR BARIŞI LAFININ TEDAVÜLDEN KALKMALI”
Denizli Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği  Başkanı İbrahim Şenel “Bu felaketten sonra Türkiye’nin imar barışı lafının tedavülden kalkması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü geçtiğimiz yıllarda yapılan imar barışına da ben bir meslek insanı olarak, bir mimar olarak son derece karşıydım. Önüme gelen imar barışı konusuna asla girmedim. Hiç de imza da atmadım. Hatta bunu yapan meslektaşlarımı da uyardım. Bunun bizim meslek bakış açımıza aykırı bir şey olduğunu söyledim.  Buna hem karşıyım deyip de hem bu işleri yapamayız. Bu duruşu sergilememiz lazım idi. Yine depremden hemen önce ikinci bir imar barışı söylentileri çıktığında da yani son derece yanlış olduğunu, kesinlikle bunun ortaya konmaması gerektiğini, kamuoyunda bunun beklentisinin bile çok tehlikeli olduğunu söylemiştim. Artık bunları söylemiş olmanın bir anlamı yok. Bu felaketten sonra hala bir imar barışı konuşması yapıyor olmak tam bir cinayet olur” şeklinde konuştu.