Türkiye iki büyük deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyor. İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya’da büyük yıkıma yol açtı. Depremin ardından Türkiye’de yardım kampanyaları başlatıldı. Denizli’de bu illerin başında geliyor. Denizli Sanayi Odası Meclis Başkanı ve Çardak Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Okan Konyalıoğlu Denizli’den ciddi yardımlar yapıldığının altını çizdi.

Türkiye 6 Şubat’ta yaşanan depremin yaralarını sarmaya çalışıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bizlere sıcaklığı geliyor diyen Denizli Sanayi Odası Meclis Başkanı ve Çardak Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Okan Konyalıoğlu, depremzedeler için elimizden geleni yapmalıyız çağrısında bulundu.

“DEPREM KONUSUNDA BİLİNÇLENMELİYİZ”

Başkan Konyalıoğlu; “Binlerce can kaybımız var ne yazık ki. Acımız çok büyük. Ülke olarak, şahıs olarak şehir olarak her birimizin ne yediğimizden, ne içtiğimizden, ne de uykumuzdan bir karşılık bulabiliyoruz. Çok acı var, çok acı birikti. Tabii ateş düştüğü yeri yakıyor. Bizlere sıcaklığı geliyor. Bugün depremzede olanlar dünün deprem bölgesine yardımcı olanlarıydı büyük ihtimalle. Bugün o yardımları alanlar, dün yardım edenlerdi. Dolayısıyla bugün yardım edenlerin yarın yardım alanlar olabilme durumu da çok kuvvetli. Özellikle böyle bir deprem bölgesinde yaşıyorsak. Ülkemiz ciddi bir miktarı deprem bölgesi. Denizli’nin de bir deprem bölgesi olduğunu biliyoruz. Yaşanmış depremler var. Denizli içinde deprem uyarıları yapılıyor. Dolayısıyla buna bizim hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bilinç sadece toplumsal, devletsel değil, bireysel olarak da olması gerekiyor.  Deprem bilincinin bir yerden de başlaması gerekiyor. Bireyler oluşturuyor devleti. Eğer bu bilinç bireylerden tetiklenirse devlet de buna uyumlanacaktır diye değerlendiriyorum. Dolayısıyla bireyin bilinçlenip buna uygun hareket etmesi çok önemli. Kısa vadede alınacak tedbirler var. Orta ve uzun vadeli alınacak olanlar var” diye konuştu.

“TÜRK DAYANIŞMASI ÖN PLANA ÇIKTI”

Herkesin elinden geleni yaptığını vurgulayan Konyalıoğlu; “Türk insanının yardımlaşma duygusu bir kez daha ön plana çıktı. Burada çok iyi bir niyet var. Herkes ne yapabilirimi düşündü.  Yardım etme yarışı oluştu. Sahadaki zarar gören, sıkıntı yaşayan, yakınlarını kaybeden, canını kaybeden, malını kaybeden herkese imkanlar dahilinde yardım etme yarışı var. Bütün Türkiye’den hatta dünyadan var. Denizli’mizde bu yardım kervanında ön sıralarda yer aldı. Çardak Organize Sanayi Bölgesi olarak, DSO olarak, Güney Ege Sanayi İş Adamları Federasyonu olarak, Denizli Sanayi İş Adamları Derneği olarak, TÜSİAD olarak üyesi olduğum bütün sivil toplum kuruluşlarında hepsinde çok ciddi anlamda yardım faaliyetleri var. Türk insanı, Türk reel sektörü burada ki duruşunu çok açık ve net sergilemiştir. Bu dayanışmaya, bu yardımlaşmayı çok güzel göstermiştir. Giden canları geri getirmeye ne yazık ki hiçbiri yeterli değil” şeklinde ifade etti.

“DEVLETİMİZ YARALARI SARMAKTA ANA GÖREVİ ALDI”

Başkan Konyalıoğlu, “Bugün ayni ve nakdi yardımlarla belki bir şeyler ayakta tutulmaya çalışılıyor. Ama bunun bir ayı, üç ayı, beş ayı, bir yılı, iki yılı sürdürülebilir bir şey olacağı kanaatindeyim ben. İhtiyaçların rutinde devam edeceğini düşünüyorum. Bizim yardımlarımızın kurumsal bir hale gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Devletimiz zaten bunu yönetecektir. Yönetiyor da. Devletimiz büyük. Bu konuda ben ciddi reaksiyon alındığını son günlerde görüyorum.  İlk başlardaki gelişime açık olan koordinasyon tarafının her geçen gün daha toparlandığını da görüyoruz. Burada hem bireylerin hem devlet kurumlarının kamunun iyi niyetiyle mücadelesiyle, desteğiyle yaşanan acılar bir nebze olsun belki azaltılabilir. Hiç kimsenin acısının gideceğini düşünmüyorum. Bu yardım silsilesinin, bu yardım konvoylarının kurumsal bir hale getirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu yaraları sarmakta devletimiz de ana görevi aldı” dedi.

“DENİZLİ’NİN İHRACATINA NEGATİF BİR ETKİ OLACAK”

Depremin ekonomik etkilerine de değinen Başkan Konyalıoğlu, “Denizli’nin lokomotif sektörleri var.  Tekstil sektörü son dönemde ne kadar rakamsal anlamda bir erozyona uğruyor olsa da halen daha en lokomotif sektör. En çok insana dokunan sektör. Belki figürler, rakamlar anlamında küçülse de, insana dokunur tarafında maksimum katkı koyan sektör. Bunun dışında metal sektörü var. Bu iki ana sektörün ikisi de bölgedeki üretim aksamalarından ciddi anlamda etkileniyor. Kahramanmaraş, Gaziantep, Urfa bölgesindeki pik üreticileri Denizli’nin ciddi bir tedarik kaynağıydı. Diğer taraftan İskenderun, Osmaniye tarafındaki demir çelik üreticileri yine ülkeye ciddi bir tedarik kaynağıydı. Neredeyse ülkede 3’te 1’e yakın metal tarafındaki üretim tedariki bir belirsizlik içerisinde. Açılan var, açılacak olan var üretim tarafından konuşuyorum ama hangi performansta? Hangi kapasitede açılacak? Bunu şuanda çok konumlandıramıyoruz, kimse konumlandıramıyor. Aynı şeyin iplik tarafında da geçerli olduğunu düşünüyorum. Biraz sürece ihtiyaç var. Özellikle tekstil sektörü tarafında zaten daha önce fiyat tutturmakta zorlanan arkadaşlarımız, üreticilerimiz bundan sonra bir nebze daha zorlanacaklardır diye düşünüyorum. Denizli’nin ihracatına negatif anlamda bir etkisi olacaktır diye değerlendiriyorum” şeklinde konuştu.