Deprem bölgesinde geçirdiğimiz saatler içinde çok fazla sosyal medyaya bakmadım. Gözlem yapmak, eksiklikleri görevli arkadaşlara bildirmek ve yardımları ulaştırma derdindeydim.
Biraz olsun bölgeden uzaklaştığımda açtım sosyal medyayı. Tam bir fecaat. Az önce enkaz bölgesinde sadece acı, gözyaşı ve sevdiklerinin kurtulma umudu olan insanlar varken sosyal medyada iktidarıyla, muhalefetiyle tam bir izansızlık söz konusuydu. En ufak bir eleştiriye tahammülü olmayan iktidar kendilerine karşı söylenen her sözü sanki terör örgütü söylüyormuşçasına anlıyor ve ona göre cevap veriyordu. Muhalefet yapıcı ve tespitler yerine her cümleye ‘saray, Erdoğan, seçimde yıkılacaksınız’ diye başlıyordu.
Allah aşkına sizin bu ikili tiyatronuzdan vallahi sıkıldık. Derdiniz bir derde çare bulmaktan öte hasım gördüklerinize laf geçirmek olan bu yapı ve bunların trollerinin beslendiği pislik bir alandan gına geldi. Erlik, Abdurrahman Uzun, Tuğrul Selmanoğlu ve daha nicesi. Depremle ilgili 2 cümle kurup ardından insanların arasını nasıl daha fazla açarız diyerek deprem dışı ne varsa bunları konuşup hareket ediyorlar. Bu kafaları ciddiye alan, bunlara önem atfedenler de altında sosyal medyayı adeta savaş alanına çeviriyorlar.
Halk TV’ye bakıyorum, zannedersiniz ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu depremden memnun ve hiçbir şey yapılmasın diye uğraş veriyor. A Haber’e bakıyorsunuz insanların feryatlarını tamamen duymazdan gelip, ‘Devletimiz 1 saat içinde buradaydı’ diyerek yalan peşinde. İkisi de birbirini yandaşlıkla suçluyor. İki taraflı tiyatrodan geriye aldatılmış, birbirine karşı bilenmiş, düşmanlaştırılmış milletimin insanları kalıyor!
Cumhurbaşkanının, ‘Müdahaleleri istediğimiz hızla ulaştıramadık’ sözü önemli bir özeleştiridir. Bunu olay yerinde görüp söylediğimizde ‘Sen devlete nasıl söz söylersin’ diyen dalkavuklarla işimizin zor olduğunun bilincindeyim. Sosyal medyada hazır bekleyen bu ve buna benzer linç çetelerinin birkaç gün enkazlarda bulunmasıyla, insanlarla temas etmesiyle bu huylarından vazgeçeceklerini de düşünüyorum. Çünkü insanın hayat meselesinin olduğu yerde ne siyaset kalıyor, ne makamlar, ne de sosyal medya. Hayat 3 akrabasını enkazdan elleriyle çıkaran, diğerlerini enkazdan seslenmesine rağmen çıkaramayan bir adamın gözyaşlarında saklı zira.
Onu görmediğiniz sürece her şey boş!
(20.02.2023)