DEĞİŞTİREMEYECEĞİN ŞEYİ BIRAKMA CESARETİNİ GÖSTER 

İyi ahlakının ödülü ve kötü ahlakının bir sonucu olmadığında verimlilik düşer, motivasyon yok olur, umut azalır. Çalışan sessizleştiğinde bu durum çalışma ortamının işlevsiz hale geldiğinin bir işaretidir. Böyle bir durumda kurumların takım lideri harekete geçmeli; çalışanlarının performanslarını değerlendirmeli/desteklenmelidir. Bu yönde gösterilen çaba sonrasında gözle görülür şekilde verimlilik artış gözlemlenir.

İş yaşamı için kritik yetkinliklerden olan iletişim, değişime uyum, yaratıcılık, proaktiflik gibi özellikler takım liderinde aranan kriterler arasında olmalıdır. Çalışana emtia gözüyle bakılmamalı, çalışanı daha uzun saatler işyerinde tutup daha ucuza mal etme düşüncesinde olunduğun da minimum maliyetle çok iş yaptırmış olma düşüncesi ilk bakışta kazanç sağlıyor gibi görünebilir. Oysaki önemli olan hedefe giden yolda harcadığın süre değil; harcadığın süre de ne kadar verimli olduğundur.

Avının peşine düşen bir Puma hızını her zaman avının hacmine göre ayarlar. Çünkü Puma akıllı bir hayvandır, koşarken harcadığı enerji miktarı avdan elde edeceği enerji miktarını aştığı anda pes ettiği için değil yeni bir avın peşine düşmek için koşmaktan vazgeçer. Bu durumu insan hayatına uyarladığımızda hayattaki en mutlu anlardan biri, değiştiremeyeceğiniz şeyi bırakma cesaretini bulduğunuz zamandır.

İş hayatında; “uykusuz gecelerine, harcadığın paraya-zamana, ailenden ayrı kaldığın süreye değecek mi?” Sorularını sormaktansa harcadığın enerji elde edeceğin potansiyel enerji miktarını aştığında başka ava geçmelisin. Aynı durum özel hayatın içinde geçerlidir. İlişkilerinde, arkadaşlıklarında, eğitim hayatında “o kadar emek, çaba harcadım” diyerek hayıflanmaktansa durman gereken yeri ve yön değiştirmen gereken zamanı bilmende fayda olacaktır.

Aksi takdirde kazandıklarını kaybetmen ve çıktığın yerden inmen çok daha hızlı olur. Hiçbir şey kalıcı değil. Kendini çok fazla strese sokma J durum ne kadar kötü olursa olsun DEĞİŞİR.