‘BİZE İNSANCA DAVRANIN!’(25.03.2023)

Uygur Türkleri Çin Konsolosluğu önünde eylem yapıyor. 20 kişilik bir grup Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı artık soykırım haline gelen uygulamalarını, haber alamadıkları yakınlarının hesabını sormak için oradalar.

Ve başında kasketi olan bir polis, Uygur Türkü bir kadına sürekli bağırıyor. Kadın nezaketiyle beklediği halde bağırmaya ve sınır dışı etmeye kadar vardırıyor işi.

Doğu Türkistanlı o kadının sözü inanın canıma, kanıma dokundu: ‘Biz insanız, bize insanca davranın.’

Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı soykırım herkesin malumu. Korkularından kimse sesini çıkaramıyor. Saddam’ın olmayan kimyasal silahı yüzünden ülke işgal edenler, Esad halkını katlediyor diye Suriye’ye üşüşenler konu Çin olunca sus pus. Ne ölenler umurlarında, ne insan hakları…

Hadi o yamyamları anladık da bize ne oluyor. Konsolosluk önünde toplanıp acılarının, kayıplarının hesabını soran 20 kişi ne yapabilir de bu kadar sertsiniz kasketli polis efendi! Nedir bu tehditleriniz! Sizi buradan süpüreceğiz ne demek! Sizi sınır dışı edeceğiz ne demek! Kızın yaşındaki kadını itmek ne demek! Nedir bu Türk’e vurmanın dayanılmaz hafifliği!

Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz bu ülkenin asli unsurlarıdır. Kültürleriyle, dilleriyle, dinleriyle, yaşayışlarıyla birbirimizden ayrılamayacak kadar biriz.

Acıları çok fazla. Katil Çin’in yaptıkları her geçen canlarını acıtıyor. Birçoğu annesinden, babasından haber alamaz halde. Bir çoğunun yakınları idam ediliyor. Camileri yakılıyor, toplandıkları evler basılıyor. Dünya gözleri kör olmuş gibi görmezden gelirken komünist Çin’in yaptıklarını benim ülkemin polisinin bu şekilde bir üslupla hareket etmesini bir türlü kabul edemiyorum.

Komünist Çin’in katliamları karşısında susan hümanist, barışsever, sevgi pıtırcıklarını da ayrıca not ediyorum!

Bir kez daha ve daha yüksek sesle haykırıyorum:

‘DOĞU TÜRKİSTAN’A ÖZGÜRLÜK’

(25.03.2023)